19 Nisan 2010 Pazartesi

Samatya Sahili Kedileri ...

Ne güzel yazmış Behçet Necatigil;


Evlerde hapis kediler,
Yalnız nedir söyledikleri
Okşarsınız
Bir kenara çekilirler.

Kıvrıldıkları köşede
Gene sizde gözleri
Yerinizden kalksanız
Peşinizden gelirler.

Sizken tek sahipleri
Kalabalık isterler
Belki hepsi sizin gibi
Yalnız kediler.

Kediler, yalnız kediler... Benim anlatacağım kediler ise Samatya'nın sahil kedileri...

Sahillerin yalnız kedileri...

Dün öğleden sonra, çöktüğüm bilgisayar karşısından hanım kaldırıverdi beni, "Bey hadi kalk biraz dolaşalım!.."

Ben ise bilgisayarımın karşısında Facebook'tan gelen müziklerle eğleniyor, kucağımdaki kedim Şanslı ile birlikte mest oluyordum...

Onu kucağımdan indirip, hanımla birlikte deniz havası almak için Samatya sahiline doğru yola koyulduk...

Sahile vardığımızda sahilin esas sahipleri, sahil kedileri bizi karşıladılar...

Sahil banklarında tek tük insanlar oturuyordu... Sahil kedileri, oturanların umurlarında değildi, kediler de oturanların...

Onlar sahilin efendisi olarak kah güneşleniyor, kah deniz kıyısında uyuyorlardı...

Tertemiz hava, mis gibi deniz kokusu... Ciğerlerimiz bayram ediyordu...

Kediciklerin de öyle...

Onları fotoğraflayabilmek çok keyifliydi benim için...

Minik yeni doğmuş yavrular, güvercin ürkekliğinde kaçışıyorlar... Büyük olanları benim onları fotoğraflamamı bile tınlamıyorlardı...

Bu kediler neden sahili mesken edinmişlerdi... Burada onlarcasının ne işi vardı?

Sebebini sahil balıkçılarından öğrendim...

Bazı kişiler, Kocamustafapaşa semtinden ve civar semtlerden yeni doğmuş yavruları getirip sahile bırakıyorlarmış, sahil balıkçıları bunları baksınlar diye...

Ancak sahil kıyısına bırakılan kediler öyle çoğalmış ki, balıkçılar bile bakamaz olmuşlar hepsini...

Bir de balıkçılar av mevsimi yasağı gelince de balığa çıkmadıkları için, ya sandallarının ve motorlarının yanına gelmiyorlar, ya da hiç uğramaz oluyorlarmış o mekana...

Bu arada balık mevsiminin bolluğundan yararlanamayan kediler de orayı mesken belledikleri için başka bir yere gitmez oluyorlarmış...

İşte o zaman da o kediciklerin açlıklarını, gönüllü kediseverler karşılıyormuş... Sahilde birçok kişinin elinde kuru mama vardı, sahilin kenarlarına kadar inip taşlar üzerine mama bırakıyorlardı aç kediler için...

O kadar çok sahil kedisi var ki...

Ve hepsi de o kadar sevgiye ve yiyeceğe muhtaç ki...

Sizi görür görmez, hemen koşuyorlar yanınıza... Kendilerini sevdirip, yanınızda mama var mı diye üstünüzü koklayıp sorguluyorlar sizi...

Orada bir kediseverle konuştuğuma göre, lodoslu günlerde, sahile vuran dalgalar çoğunu denizin sonsuz derinliklerine sürükleyip götürüyormuş... Genelde ölenler minik yavrular oluyormuş... Deniz durulduğunda ölü minik bedenler, sahile vuruyormuş... O minik bedenler de daha sonra kargalar tarafından üleşiliyormuş...

Bu kediseverin anlattıklarını, hanımla birlikte boğazımız düğümlenerek dinledik...

Evdeki Şanslı kedimizi düşündük bir an... O rahattı, sığınacak bir yuva bulmuştu kendisine... Onu seven, onunla her an oynayan bir insanları vardı... Karnı dilediği yemekle doyuyordu. Hatta beğenmediği yemekler bile oluyordu... Beğenmediği yemeği yememek için kaprisler yapıyordu...

Ama ya sahil kedileri?

Onlar sadece sevgiye ve yiyeceğe muhtaçtılar...

Yanımıza sokulanlarını doyasıya sevdik... Yanımızda onlara getirdiğimiz mama olmadığı için, onlara bugünlük verebileceğimiz tek şey SEVGİ'miz vardı... Onu da doyasıya verdik...

Oradan ayrılırken hanımla sözleştik, yarın ilk işimiz buraya bir torba mamayla gelmek olacaktı...

Biz ayrılırken arkamızdan mahzun mahzun bakıştılar... Sonra da yüzlerini engin denize dönerek kendi yalnızlıklarına doğru yolculuğa çıktılar...

Bu arada da Behçet Necatigil'in "Kediler" şiirinin son mısraları yine dudağımdan dökülüyordu...

Sizken tek sahipleri,
Kalabalık isterler
Belki hepsi sizin gibi
Yalnız kediler...

Ertan Yurderi

2 yorum:

  1. Benim kediyi ilk anda bakmayı düşünerek almadığım için hayvan sevgisi çok fazla olan ve bu konuya kendini vermiş bir arkadaşımı aradım.Bir ev bulalım dedim.O da bana evler kedi dolu,istersen bir restaurantın bahçesine filan bırak dedi.Kediye baktım...Mümkün değil bırakamazdım...Kedilerini bırakabilenleri şu an yolun başında olan biri olarak dahi anlamakta güçlük çekiyorum...Sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. Ne yazık ki büyük bir iştahla eve alınan kedilerin çoğu belli bir süre sonra bir çok yere bırakılıyor...

    Eve alışan kedicik de belli bir süre sonra telef oluyor ne yazık ki...

    Bir kedi ömrü yaklaşık 13-15 sene arası.. Kedisine bu süre içinde bakmayı göze alabilecek kişiler kedi almalı evine...

    Yazıma katkınız için teşekkürler, sevgiler...

    YanıtlaSil

Nasıl yazımı beğendiniz mi? Yorum bırakarak benim gelişimime katkıda bulunabilirsiniz... Şimdiden katkınız için teşekkürler... Sevgiler ve saygılar... Ertan Yurderi (kocayurek)