12 Ağustos 2012 Pazar

Kavanoz dipli yaşam ve yaşadıklarım ...

Paylaşımlar yaptığıma bakmayın ...
Hepsi kendime moral vermek için ...
Dün sabah yaşadıklarım görünmez bir kaza mıydı, neydi anlayamadım?

Sabahın en erken saatlerinde insanın elinde bomba patlar gibi pirinç kavanozu patlar mı ya? Patlıyormuş iyi mi ?.. Bunu da öğrenmiş oldum sonunda ...

Cattle'ıma su koymak için cam kavanozu kenara çekeyim dedim, üst kapak kısımlarını bilirsiniz bazen iyi oturmadığı için sürekli çıkar ya bu tür kavanozların, bunu bildiğimden boğaz kısmından tutayım dedim sağ elimle, fakat boğaz kısmını tutar tutmaz, koskoca cam kavanoz kendini boğulur gibi hissettiğinden midir nedir, "poffff" ederek sağ elimde parçalanıverdi ve büyük bir cam parçası zınk diye sağ elimin başparmağından elimin ortasına kadar girip çıkıverdi...

Tabii ki sonuçta ortalık bir anda kanrevan içinde kaldı...

Kanımı durdurmak için temiz büyük bir bezi elime sarıp hemen hastaneye koştum..

Yaşadığım çevrede tüm büyük hastaneler var... Tabii ki aklıma ilk önce, bana en yakın olan Çapa Tıp Fakültesi geldi. Hemen Acil Servisi'ne gittim... Elimi inceleyen hemşireler plastik cerrahiye gönderdiler beni... O da ne, plastik cerrahide tek doktor varmış, o da büyük bir ameliyata girmiş bu yüzden benim uzun süre beklemem gerekebileceğini söylediler... Beklemezseniz Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne gidin dediler...

Tabii ben orada durur muyum, hemen bir taksiye atladım ve Cerrahpaşa'daki Acil Servise gittim...
Allah'tan acil serviste benden başka acil kimse yoktu ve plastik cerrahlar da müsaitti...

Elime baktılar, hareket ettirdiler, tendomlarımda bir zarar yoktu, tüm parmaklarımı rahatlıkla hareket ettirebiliyordum...

Tam 6 dikiş atıldı sağ elime ... Dikişi atan genç arkadaş da plastik cerrahiden yeni mezun bir arkadaştı... İtina ile elimi teyeller gibi teyelledi ... Tabii ki önce uyuşturarak...

Neyse fazla teferruata girmeyeyim, elime dikiş atıldıktan sonra hastaneden ayrıldım ve eve geldim.

Şimdi düşünüyorum da, bu koskoca kavanoz elimde nasıl böyle patlayıverdi?

Bu görünmez binde bir olacak bir kaza mıydı, yoksa üzerimde bulunan nazarın bir şekilde benden çıkması mıydı bir türlü buna anlam veremedim...

Verilmiş sadakam varmış ki, tendonlarıma kadar ulaşmamış cam parçası... Ulaşsaydı ve kesilseydi belki de sağ elimi sakat bırakacak kadar problem yaşayacaktım... Neyse ki 6 dikişle bunu atlattım...

Evde yalnızsınız, sabahın en er vakti ve masumane şekilde su ısıtıp çay yapacaksınız, şeker kavanozuna benzer kavanozunuzu tutuyorsunuz elinizde ve bir anda "pofff" patlıyor ve AN içinde kanrevan içinde kalıyorsunuz... Belki de sizi sakat bırakacak veya sizi kan kaybından öldürebilecek olaylar silsilesi içinde buluyorsunuz kendinizi...

Yaşam bu, gerçekten de pamuk ipliğine bağlı her şey...

Siz siz olun, şeker kavanozunuzu elinize alırken aman dikkatli olun...

kocayurek-ul-el-gazi ... :))