15 Şubat 2008 Cuma

Haydi Behçet: Sıkıysa, "Böl, parçala ve yönet!.."



Bizler eski kuşağız mâlum... Hep eskilerden bahsetmeyi severiz...

Bir zamanlar seks filmleri furyası vardı. Tam gençliğimizin en azgın zamanlarında Aksaray ve Taksim arasındaki sinemaları arşınlar dururduk...

O zamanlar da Zerrin Egeliler ve Behçet Nacar filmleri bu sinemaların olmazsa olmazları arasındaydılar...

Behçet Nacar, böl, parçala ve yönet filmlerinin başrol oyuncusuydu... Nasıl bölüp, parçalayıp ve yönettiğini karesi karesine buraya anlatmam mümkün değil...

Neyse bu arada türban mürban derken ülkenin gündemine dair bir çok şeyi de gözden kaçırıyoruz... Şimdi de İstanbul ve yurdun çeşitli büyük illerinde belediyelerde Behçet Nacar yöntemiyle "Böl, parçala ve yönet" sistemini devreye sokmaya çalışıyorlar...

Tıpkı bir zamanlar emperyalist ülkelerin Sevr'de yaptıkları gibi...

Dünkü TV haberlerinde seyrettiğime göre Fatih ve Eminönü belediyelerinin ve Kadıköy ve Ümraniye belediyelerinin parçalanıp bölünmesi ve yönetilmesi gündeme gelmiş...

Bu arada da oturduğumuz mahalleler de ya genişletilecek ya da küçültülecekmiş... Bunların haritaları hazırlanıyormuş gelecek belediye seçimlerine kadar...

Fatih ve Eminönü semti sur içinde kalan çok eski semtlerdir... Her yöresi buram buram tarih kokar...

Şimdi bu iki semti nasıl birleştirecekler diye merak ediyorum...

Birleştirdiklerinde de ismi ne olacak?

Fatihönü mü olacak, yoksa Faminö mü olacak?

Ya da Kadıköy ve Ümraniye birleştiğinde adı ne olacak?

Kadıniye ya da Kadıümran mı olacak?

Bunlar ne yapmaya çalışıyorlar kuzum?

Bu arada bizler tüm Fatih semtinde oturanlar elbette bu birleşmeden rahatsısız...

Sanırım ülkeyi bölmeyi düşünenler önce belediyelerden başlıyorlar...
Amaçları; insanları yavaş yavaş bölünmeye, parçalanmaya ve yönetilmeye alıştırmak...

Küçük Sevr'i şehirlerden ve belediyelerden başlatarak tüm ülke sathına yaymayı düşünenler iyi bilsinler ki "Biz bu oyunları yemeyiz!.. Biz bu oyunlara gelmeyiz!.."

Bu arada "Parçala Behçet"in de bir takatı vardı, sonunda bir yerde "parçalayıp, bölmekten ve yemekten" kesilip tık diye kalıyordu, araya parça filmleri sokuluyordu...

Kıssadan hisse!.. Biz bu filmi daha önceleri de gördük...

Ancak Sevr'i bize hiçbir zaman yediremediler!..

Bizler BİR'lik olup, onları ve onlar gibi düşünenleri yok etmesini, ülkenin parçalanmasını ve bölünmesini ve yönetilmesini kanımızın son damlasına kadar engellemeyi çok iyi bildik...

Ne pahasına olursa olsun, gerekirse yine de yaparız!..

Ertan Yurderi