27 Nisan 2010 Salı

Tarihi Sultanahmet Köftecisi

İstanbul'da canınız köfte yemek isteyince aklınıza neresi gelir? Tabii ki Sultanahmet...

Gerçi Sultanahmet'te birçok "Sultanahmet Köftesi" satan yer vardır ama, Sultanahmet'in en eski köftecisi "Tarihi Sultanahmet Köftecisi Selim Usta"nın yeridir... Üç kuşaktır yaklaşık 1920 yılından bu yana Sultanahmet'te hizmet vermektedir...

Sultanahmet köftesini bir kere tadıp o damak zevkini aldınız mı, yediğiniz başka yerlerdeki köftede o tadı asla bulamazsınız...
 
Sultanahmet köftesinin tadının nasıl oluştuğunun, nasıl malzemelerle hazırlandığının sırrını bugüne kadar bilen yok... Çünki bu köfteyi imal eden ustalar, ser verip sır vermiyorlar bu konuda...

Bir akşam vakti canım Sultanahmet Köftesi yemek isteyince Sultanahmet'e doğru tramvay ile yola çıktım...

Sultanahmet'e gelip tramvaydan indikten sonra köftecinin bacasından çıkan duman, yoldan gelip geçeni baştan çıkartır şekilde dağılıyor, "Hadisenize, gelin beni yesenize" der gibi salım salım salınıyordu...
Elbette bu davete icabet etmek lazım diyerek biraz da karnımın acıkmasına parelel olarak koşar adımlarla "Tarihi Sultanahmet Köftecisi Selim Usta"nın kapısından içeriye dalıverdim...

Gittiğim saatte pek fazla kalabalık yoktu... Gündüzleri bu dükkânda yer bulabilmek çok zor oluyor, kapının önünde içersinin boşalmasını beklemek için sıraya giriyorsunuz.

İçersinin kalabalık olmayışı, benim de işime geldi tabi. Rahat rahat içersini ve ızgaranın başında çalışan köfte ustalarının fotoğraflarını çektim... Hatta kızarmamış köftelerin yanında poz bile verebildiler bana...

Biraz internetten biraz da kasada duran kasiyerden edindiğim bilgilere göre köftecinin tarihçesi;

1911 yılında Dede Mehmet Seracettin Efendi'nin, Doğu Türkistan'dan İstanbul'a göçüyle başlıyor...

Dede, 1920'ye kadar Devlet Matbaası'nda çalışıyor. Sonra Sultanahmet'te kendine bir dükkan bulup köfte yapıp satmaya başlıyor. Adını önce Turan Köftecisi koyuyor; ancak bu dönemde başlayan Turancılık olayları yüzünden pek tedirgin oluyor dükkanın adından ve Halk Köftecisi olarak değiştiriyor.

Tarihi Sultanahmet Köftecisi Selim Usta ise, 1966 yılında bugünkü yerinde işe başlıyor.

Dedenin çocukları Mustafa, Selim ve İsmail... 1952 yılında baba vefat edince oğullardan İsmail Bey ve Selim Bey işin başına geçiyor. İsmail Bey üç sene süren askerliği esnasında Usta Albay Emre Atak'tan öğreniyor aşçılığı. İşin başında üçüncü kuşak, yani Mehmet Seracettin Efendi'nin torunları var: Cihat Tezçakın ve Mehmet Tezçakın.

Dükkân üç katlı ve aynı anda 200 kişiye hizmet verecek büyüklükte... Bu dükkânda 45 kişi çalışıyormuş... Burada bir işe giren, emekli olana kadar aynı dükkânda çalışmaya devam ediyormuş...
Bunu öğrenince gerçekten de çok sevindim. Çünkü bugünkü şartlarda bir işyerinde emekli olana dek çalışabilmek çok zor..

Ben bunları öğrenirken, her zaman gittiğimde yediğim mönü de önüme geldi... Köfte ve piyaz... İrmik helvamı da sipariş verdim. O da köfte bitiminde gelecekti...

Köfte tabağının yanında bir tek turşu vardı, piyazın fasulyesi ise yumuşacık, soğanı kıvamlı, az kıvırcıklı, yağlı ve dilim dilim domatesi vardı...

Güzel olan şey ne yazık ki çabuk bitiyor... İnsanın yedikçe yiyesi geliyor... Neyse 1.5 porsiyon beni kesmedi yarım porsiyon daha söyleyip porsiyonlarımı, iki porsiyona tamamlamış oldum...

Köfteler mideme inip, midemdeki mevzilerine yerleşirken, hemen dört gözle beklediğim enfes görünümlü irmik helvası da masaya gelmişti...

Onu da birkaç kaşık darbesiyle mideme indirip üzerine de "Taşdelen" suyunu içince, üzerime tam rehavet çökecekken, "Kalkayım biraz dolaşayım, yoksa uyuyup kalacağım burada" deyivermiştim kendi kendime...

Yediklerimin parasını ödeyip, dışarıya çıktım, kendimi Sultanahmet Parkı'na doğru yollandırdım...

Ben dışarıya çıktığımda ise duman kokusunun cazibesine kapılanlar, kapıdan teker teker köfte ziyafetine doğru içeriye girmekteydiler...

Şayet bir gün yolunuz Sultanahmet'e düşerse saat 10.30-23.00 arası, Sultanahmet köftecilerinin en eskisi olan "Tarihi Sultanahmet Köftecisi Selim Usta"nın köftelerinden tadmayı unutmayın...

Yerken de beni anarsınız artık!.. Hepinize şimdiden afiyetler olsun...

Ertan Yurderi

1 yorum:

  1. Sultanahmet Köftecisi dürüst fiyatlarla dürüst yiyecek hizmeti veren bir yer, özel bir duraktır.
    İstanbul’da bir sürü Sultanahmet Köftecisi var ancak en otantik ve en eski olanı bu Sultanahmet Köftecisi.
    Tüm taklitlerine rağmen popülerliğini korumakla kalmayıp yurt içinde ve yurt dışında açtığı şubelerle dünya markası olma yolunda devam ediyor.
    Yıllardır kalitesinden ödün vermeyen mekânda artık klasikleşmiş köfte, piyaz ve irmik helvası üçlüsünün yanında farklı bir şeyler yemek isteyenler için de kuzu şiş, pilav ve salata gibi alternatifler de bulunuyor.
    Tüm binaya yayılan mekânın yıllardır değişmeyen ama bakımlı dekorasyonu, mermer masaları ve gıcırdayan merdivenleri mekânın Otantikliğini artırıyor.
    Buraya hakiki köfte lezzetini arayan İstanbullular dışında, turistler de sıkça uğruyor.

    YanıtlaSil

Nasıl yazımı beğendiniz mi? Yorum bırakarak benim gelişimime katkıda bulunabilirsiniz... Şimdiden katkınız için teşekkürler... Sevgiler ve saygılar... Ertan Yurderi (kocayurek)