13 Nisan 2017 Perşembe

Neden kitap çıkartmıyorum?..


 

Zaman zaman ailem ve bir çok kadim dostum bana şu soruları soruyor:  “Artık şiirlerini ve yazılarını bir yerde toplamanın ya da yayınlamanın zamanı gelmedi mi? Bir çok dostun ve arkadaşların yazılarını ve şiirlerini kitap olarak yayınladılar, sen ne zaman yayınlamayı düşünüyorsun ve bla bla bla, bla bla bla, bla bla bla…” 

Ben yazmaya başladığım günden bugüne kadar o kadar çok dağıldım ve dağıttım ki yazılarımı ve şiirlerimi… Onları ileride bir kitap haline getirmeyi düşünmediğim için olacak ki hiçbirini biriktirme gereğini de duymadım…  Artık şu saatten sonra, bir araya getirmek istesem de toplayamam ki onlarca yazdığımı…

Onlar, o yazılanlar .. artık onlara ihtiyacı olanların oldu… 

Şilili ünlü şair Pablo Neruda'nın yaşamından hayâli bir kesitin anlatıldığı 1994 yapımı "Postacı" (Il  Postino) filmini izleyenler şu sahneyi  çok iyi hatırlarlar belki… Postacı Mario, Pablo Neruda’ya der ki o sahnede;  "Şiir, yazanın değil, ona ihtiyacı olanındır…"

Evet, ben de yıllardır yazılar ve şiirler yazdım ve paylaştım pek çoğunu pek çok yerde… İhtiyacı olana gitti o an çoğunluğu… Sanal âlemde bambaşka adlarla yine bana döndü çoğunluğu…

O yazılanlara  ihtiyacı olanlar, alacağını almışlar mıdır, almaya devam ediyorlar mıdır bilmiyorum… Varsın alsınlar, ya da almasınlar… Onların her biri benim olmaktan çıktılar, her biri benim değiller ki artık…

Bundan sonra yazacaklarıma da kocayürek mahlasımı yazsam ne olur, yazmasam ne olur?.. Sonuçta onlar da benim olmayacak, ona ihtiyacı olanların olacaktır… Varsın oluversinler…

Bu kubbede hoş bir sadâ, hoş bir iz, yüreklerde hoş bir his bırakabilmişsem ne mutlu bana … O kocayüreği konuşturdukları için çok teşekkür ediyorum hepsine… 

Neyse işte, bunları yazıp bir nebze de olsa kendimi rahatlatmak istedim sanırım… 

Kafanızı şişirdim ise affola… Saatler, günler, haftalar, aylar ve yıllar hayrola… 🙂