1 Kasım 2003 Cumartesi

Her şey bir kedinin özel anını yakalamakla başlar ...




"- Kedilerin özel bir anını yakalamak gibidir kendi hayatımızdaki olağanüstü anları ve olağanüstü kişileri yakalamak..." Murathan Mungan... 

"- Ve yaşam sahnesinde yakaladığımız kişilerin, kişiliğinde yakalamaktır, geçmişi gelecek yapacak olan yaşam öznesi..." Ertan Yurderi... (Kocayurek)

Kediler, öyle umarsızca bir yaşam tarzını oturtturmuşlardır ki kısa vadeli yaşamlarına... Dilediği gibi yaşamaktır tek erekleri...

Özgürce ve sınırsızca, doyasıya, biteviye... İmrenirsiniz...

Önce yaşayacağı çevreyi belirler, kendine has koruma ve korunma içgüdüsüyle... Sonra o çevreye uyumlanmaya çabalar, kendine has metodlarıyla.. Kısa vadeli de olsa bir dünya insanının ömrünün çeyreğine sığacak olan yaşamı başlamıştır bile, gecenin en kuytularına gizlenmiş olan...

Duyumsadığı ve duyumsayacağı her duyguyu tadar... Yaşamını bir oyuna çevirir, en vurdumduymaz haliyle... Varlığını hisseder, hissettirerek...

Saadet ağacının meyve verdiği gibi yeniler kendini sürekli, şeklini ve şekillerini bir köşeye bırakarak... Vefalı ve gerçek dostudur bedeninin.. Ve bir nazenin edasıyla onu iyi konuşturur; en hoyratça yatışıyla ahenklendirdiği yatağında...

Her şey bir kedinin özel anını yakalamak üzre başlar, YOL’a tüm çekincelerle çıkarken...

Yol... Yakın...
Yol... Uzak...
Yol... Belki de bir tuzak!...


Bir kedinin güncesi bu umarsızca yaşam tarzını belirlediğin...Belki de dilediğini biteviye yaşamak bir kedinin öznesiyle kendini özleştirdiğin...

Öyle bir nokta ki bu... İnsanın başı, bir pergel başı gibi, dönüyor, dönüyor... Çiziyor dairesini yaşamının... Uykusuz halinin uyku mahmurluğu ve yorgunluğu gibi... Belki de Yok’luk selinin başından kaynar suya benzer akması gibi... Gönlün ise bir toz zerresi olmuş, uçuşmakta teğet geçerek evrenine...

Gecelerin en bitip tükenmezliğinde bozulan binlerce tövbeler, nefs oyunlarının.. Duyumsadığın ve duyumsayacağın nice tadları tatmak, yaşamını bir oyuna çevirerek... Bu arada miskinleşen aklını güya düşünce denizinde yüzdürerek, deli gönlünü susturmak, içten içe, karartırcasına...

Her şey bir kedinin özel anını yakalamak üzre başlar, YOL’a tüm çekincelerle çıkarken...

Yol... Yakın...
Yol... Uzak...
Yol... Belki de bir tuzak!...
Gerçek yaşamının...

Ve yaşam sahnesinde yakaladığımız kişilerin, kişiliğinde yakalamaktır, geçmişi gelecek yapacak olan yaşam öznesi...

Ertan Yurderi