4 Şubat 2022 Cuma

Cumhuriyet'in kaçıncı yılında doğdunuz!..

 



100'üncü yılını 29 Ekim 2023'te kutlayacağımız Cumhuriyet'imizin kaçıncı yılında doğduğunuzu hiç düşündünüz mü? 

Ben; Genç Cumhuriyet'in 36. yılında (1959) Kocaeli'nde (İzmit) dünyaya gelmişim... Ve yaklaşık 63 senedir de bu Cumhuriyet'te, Atatürk İlkeleri'ne bağlı bir şekilde yaşantımı sürdürmeye çalışıyorum... 

Nedir bu ilkeler diyecek olursanız (bunları unutmuş güruha hatırlatalım);  Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Devletçilik, Laiklik ve İnkilâpçılık...

Cumhuriyet'in ilk kurulduğu günden beri öyle bir güruh var ki bugünlere kadar gelen, VATAN  toprağı saydığımız bu topraklar üzerinde bu ilkelerin içini günden güne boşaltarak bu Cumhuriyet'in yerine bambaşka bir rejim getirmeye çalışıyorlar, çabalıyorlar... 

Rahat bunlara batıyor... Huzur bunlara batıyor... Demokratik hak ve özgürlükler bunlara hep batıyor... 

Bu güruh, Cumhuriyet rejimini değiştirme emellerine ASLA ulaşamayacaklar... Bizler ATA'mız'ın izinden devam eden gençlik olarak, Atamızın bize emanet bıraktığı bu kutsal VATAN'ı asla bu güruhun "hain" emellerine bırakmayacağız, buna izin vermeyeceğiz...

Atamızın bize seslenişini kulaklarımızdan, zihnimizden ve yüreklerimizden çıkarıp atamazlar... 

Ey Türk Gençliği!..

Birinci görevin Türk bağımsızlığını, Türk Cumhuriyeti'ni sonsuza kadar korumak ve savunmaktır. 

Varlığının ve geleceğinin biricik temeli budur. Bu temel senin en değerli hazinendir.
Gelecekte de seni bu hazineden mahrum bırakmak isteyecek iç ve dış düşmanların olacaktır. Eğer bir gün, bağımsızlığını ve cumhuriyetini savunmak zorunda kalırsan göreve atılmak için içinde bulunduğun durumun olanaklarını ve koşullarını düşünmeyeceksin. 

Bu olanak ve koşullar çok elverişsiz olabilir. Bağımsızlığına ve Cumhuriyeti'ne göz koyacak olan düşmanlar, bütün dünyada benzeri görülmedik bir zafer kazanmış olabilirler. 

Zorla ve aldatıcı düzenlerle sevgili yurdunun bütün kaleleri alınmış, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve yurdun her köşesi işgal edilmiş olabilir. 

Bütün bu koşullardan daha acı ve daha korkunç olmak üzere yurdunda iş başında bulunanlar aymazlık ve sapkınlık hatta hainlik içinde bulunabilirler. 

Hatta iş başında bulunan bu kişiler kendi çıkarlarını yurduna girmiş olan düşmanların siyasal amaçlarıyla birleştirebilirler. 

Millet yoksulluk ve sıkıntı içinde bezgin ve bitkin düşmüş olabilir. 

Ey Türk geleceğinin çocukları!..

İşte bu ortam ve koşullar altında bile görevin, Türk bağımsızlığını ve Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır. Bunun için gereken güç, damarlarındaki soylu kanda vardır.

Ey Yüce ATAM!.. Sen huzur içinde rahat uyu... 

Türk gençliği olarak; özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin, Cumhuriyetin ve devrimlerinin yılmaz bekçileriyiz. Her zaman, her yerde ve her durumda senin ilkelerinden ayrılmayacağımıza, çağdaş uygarlığa geçmek için bütün zorlukları yeneceğimize namus ve şeref sözü verip, kendimizi büyük Türk Milleti'ne adayanlarız.