11 Mart 2010 Perşembe

"Söz Çizginin" sustu, ancak gönüllerimizde hep konuşacak ...



Milliyet'in Babıâli'deki yaşamım boyunca hiç unutamayacağım binasında çalıştığım senelerde, zamana karşı yarışan yarışmacılar gibiydik hepimiz...

Sabahın sessizliğini bozan telekslerin sesleri daktiloların seslerine, muhabirlerin telsiz sesleri pikajörlerin seslerine, dizgicilerin açtığı makine sesleri montajcıların seslerine, montajcıların sesleri, kamera servisinin seslerine karışır ve akşamüstüne doğru bir bakmışız ki taşra baskısı havaalanındaki uçağa yetişmek üzere hazır olmuş olurdu...

Her gün aynı yaşam koşuşturmacasını veren bu yürekler, yaşanan günü, ertesi güne bağlardı coşkulu bir şekilde...

İsimli ve isimsiz kahramanlar ordusu gibiydik hepimiz... Omuz omuza... Dirsek dirseğe... Elbirliğiyle, güç birliğiyle... Binbir mücadeleyle...

İşte çizgilere can verip "Söz Çizginin" diyerek onları yaşamımıza katan bir kahramanı Babıâli'nin son yıllarında o yoğun koşuşturmacalı ortamda böyle tanıdım ben...

İşini çok iyi yapan biri olarak her gün önce çatılmış olan birinci sayfanın başına sessizce gelir ana başlığı iyiden iyiye inceler, daha sonra iç sayfaların başında sütunları ve üzerindeki haber başlıklarını turlardı... Kendince ufak notlar alır, sessizce geldiği gibi yine sessizce çalışma masasının başına geriye dönüp, kalemini konuşturmaya başlardı... 

Arada bir onun çalışmasına denk gelirdim... Ne güzel noktalamalar ve tramlamalar yapardı... Sanki çok iyi programlanmış bir makineden çıkmış gibiydi çizgileri...

O, gerçekten de Türkiye'nin sosyal meselelerini en iyi şekilde algılayan, sosyal ve siyasi hicvi başarılı şekilde yansıtan gerçek bir devrimci sanatçı, bir ekol, bir duruş, büyüğümüz ve ağabeyimizdi...

Çizgisinin ustalığıyla, kültür birikimiyle, yeteneği ve yarattığı tiplemelerle hem Türk karikatürünün gelişmesinde önemli rol oynadı, hem de Türk toplumuna ve hepimize esin kaynağı oldu...

Dizgi servisine verdiği ufak minik bir saman kağıtta, o gün çizdiği karikatürün bir veya iki cümlelik yazısını ya o minik camdan uzatır, ya da servis içine girip o hiç unutamayacağım bıyıkaltı gülümsemesiyle nazikçe masanın üzerine bırakırdı...

"10 punto, italik..." iliştirmesini de yazmayı asla unutmazdı... O yazmasa da hepimiz bilirdik... 

Bizler şanslıydık elbette... Ertesi gün çıkacak Turhan Selçuk imzalı karikatürü ilk bizler görürdük çünki...

Bu arada çalışanlar olarak hepimiz Abdülcambaz'ın da meraklısıydık... Daha sayfadaki ayrılmış yerine pikajörler tarafından konmadan, hikâyenin ertesi günkü bölümünü takip etmek hepimize büyük keyif verirdi... Görmeyenler olsa bile birbirine anlatırdı...

Babıâli'de çalışırken nice büyük yazı üstadları gördüm, onları tanıdım, onlarla birebir konuştum ve onların eşsiz yazılarını o iptidai dizgi makinalarıyla ölümsüzleştirip gazetenin arşivine ben de kattım... 

Ancak Turhan Selçuk gibi usta bir çizeri bir daha ne görebildim, ne de birlikte çalışabildim... 

Bizler 25 sene çalışıp emekliliği hak edip bu camiadan ayrıldık ve ayrıldıktan sonra kopuverdik... Ama o ve onun gibi üstadlar, bıkmadan, usanmadan, yılmadan bu meslekte onlarca yılı geride bıraktılar ve son nefeslerini verene dek mücadelelerini bırakmayıp aramızdan öyle ayrıldılar...


Turhan Selçuk üstadıma ve ağabeyime, Allah'tan rahmet, kederli ailesine, basın camiasına, Cumhuriyet gazetesi çalışanlarına ve okurlarına, karikatür camiasına ve Türk halkına başsağlığı diliyorum...

Ruhu şâd olsun, yolu ışıklarla dolsun, mekânı ise "Cennet" olsun... 

Ertan Yurderi

3 yorum:

  1. Merhaba Ertan abi. Ben Gökhan belki hatırlamayacaksın ama bugün birden aklıma geldin. Onpunto'da tanışmıştık. Baya mailleşmiştik. Telsiz muhabbetlerinden bahsetmiştin. Yanlış hatırlamıyorsam T1B1'di kodun da :) Onpunto kapandıktan sonra hiç görüşemedik. Orada ben takip ederdim sizi. Tekrar görüşmek isterseniz gokhanevlioglu@windowslive.com mail adresim. Son yazınızıda büyük bir açlıkla okudum. Birazdan uzunca vakit geçireceğim bu blogda. Arkadaşınız olan Turhan Selçuk Üstada'da Allahtan rahmet, siz değerli dostları ve ailesine sabırlar diliyorum. Hoşçakalın...

    YanıtlaSil
  2. Yorumunuz için teşekkürler sevgili Gökhan... Evet merhum ağabeyimize Allah'tan rahmet diliyoruz hep birlikte...
    Sevgi ve selamlar...
    Ertan Yurderi

    YanıtlaSil
  3. Nur içinde yatsın, Kemalistler ödünsüz bir neferini kaybettiler. Hepimizin başı sağ olsun.
    Gündüz AKGÜL

    YanıtlaSil

Nasıl yazımı beğendiniz mi? Yorum bırakarak benim gelişimime katkıda bulunabilirsiniz... Şimdiden katkınız için teşekkürler... Sevgiler ve saygılar... Ertan Yurderi (kocayurek)