Aslında aşağıda okuyacağınız yazımın bir bölümünü 18.06.2008 günü kaleme almış, Hürriyet gazetesinin şu an var olmayan blogu "Onpunto"sunda da yayınlamıştım...
Aradan epey bir zaman geçti... Çoğu şeyleri unuttuğum gibi bu yazımı da unutmuştum arşivimin tozlu byte'larında...
Ancak bugün Facebook'ta yeni bir video paylaşımıyla bu unuttuğum yazımı yeniden günyüzüne çıkartma gereğini duydum...
Paylaşılan videoda Japon asıllı Amerika Birleşik Devletleri doğumlu fizik teorisyeni olan Michio Kaku, "Kainat ve dünya dışı zeki yaşam" konusunu anlatıyor, bu uçsuz bucaksız evrenin içinde ve dışında nice evrenlerin varolabileceğini bize fizik kuramlarıyla açıklamaya çalışıyordu...
İşte o video...
Evet şimdi gelelim benim bu konuda daha önce de paylaştığım düşüncelerime...
Şu kâinat denilen sonsuz âlemde bir tek canlı varlık olarak dünyalıların olmasını düşünmek ne kadar doğru bir düşüncedir?..
Bilimsel olarak tek akıllı varlık olarak biz dünyalıları mı görmek zorundayız?..
Kendi galaksimizin (Güneş sistemimizin)dışında bizim galaksimize benzer milyarlarca galaksi varken oralarda da dünya benzeri farklı gezegenler ve yaşamlar olamaz mı?
Onların bilimsel ve teknolojik gelişmeleri bizlerden üstün olamaz mı?..
Önyargılardan ve dinsel düşüncelerden uzak olarak bu satırlara yazılamayan milyonlarca düşünceyi felsefi olarak da sorgusalınıza aldığınızda bir çok varsayımlar çıkarabilirsiniz kendinize...
Şöyle bir soruyu yöneltelim kendimize...
- Uzaylılar bir gün biz dünyalılarla iletişime geçmeye karar verirlerse gerçekten hangi ülkenin insanlarını tercih ederler? Amerikalıları mı, Japonları mı, İngilizleri mi, yoksa "UFO taşlamak" gibi sabıkası olan biz Türkleri mi tercih ederler?
Diğer hangi ülke insanlarını tercih ederler bilemem ama şu an ilk önce Türkleri tercih etselerdi, bu konuya hepimizden en fazla meraklı Sirius Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Haktan Akdoğan'la temas etmelerini isterdim doğrusu...
Şundan eminim ki; Haktan Akdoğan, onlarla oturur konuşur, onların Türkiye'yi ziyaret etme sebeplerini bizlere en gerçekçi ve en bilimsel biçimde açıklayabilirdi...
Zaten Haktan Akdoğan'ın bu konuda http://www.uzmantv.com/ sitesinde değerli açıklamaları var...
Haktan Akdoğan'ın açıklamalarını oradan izlediğim şekliyle yazı olarak dökmektense görsel olarak aktarmayı tercih ediyorum...
Şimdi sırasıyla konu başlıklarına göre size linklerini vereyim... Siz seyredin, bu konuda bir fikriniz olsun...
- Uzaylılar Türkiye'yi neden ziyaret ediyor?
http://www.uzmantv.com/uzaylilar-turkiyeyi-neden-ziyaret-ediyor
- Türk devleti UFO'lar hakkında gizli bilgilere sahip mi?
http://www.uzmantv.com/turk-devleti-ufolar-hakkinda-gizli-bilgilere-sahip-mi
- Anadolu tarihinde UFO ziyaretleri var mı?
http://www.uzmantv.com/anadolu-tarihinde-ufo-ziyaretleri-var-mi
- Niğde ve Aksaray'daki UFO hareketleri nasıl arttı?
http://www.uzmantv.com/nigde-ve-aksaraydaki-ufo-olaylarinda-neler-yasandi
- 17 Ağustos depreminde uzaylılar neden bu bölgeyi sık sık ziyaret ediyorlardı?
http://www.uzmantv.com/17-agustos-depreminde-ufo-hareketleri-nasil-artti
- Hükümetlerin elindeki gizli UFO belgelerinin açıklanması için ne yapılabilir?
http://www.uzmantv.com/hukumetlerin-elindeki-gizli-ufo-belgelerinin-aciklanmasi-icin-ne-yapilabilir
- Uzaylı ziyaretçiler mutlaka UFO ile mi geliyorlar?
http://www.uzmantv.com/uzayli-ziyaretciler-mutlaka-ufo-ile-mi-geliyor
- Uzaylılar dünyada en çok nereleri ziyaret ediyor?
http://www.uzmantv.com/uzaylilar-dunyada-en-cok-nereleri-ziyaret-ediyor
Ve daha bir çok bilgi Yaşam\Bilinmeyen\UFO Fenomeni başlığı altında http://www.uzmantv.com/ 'da izlenebilir...
Ayrıca Sirius UFO Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi'nin http://www.siriusufo.org/tr adresini de ziyaret edebilirsiniz...
Elbetteki, uzaylıların varlığına inanıp inanmamak kişilerin tercih sebebidir.
Dileyen buna inanır, dilemeyen ise inanmaz...
Dileyen "bunlar deli saçması şeyler" diye gülüp geçer, dileyen de düşünür, inceler ve olabilirliğini hem kendisiyle, hem de bu konuya meraklı kuruluş ve kişilerle tartışadurur...
Yukarıda da dediğim gibi şayet biz Türklerle bir gün iletişimleri söz konusu olacaksa, bence ilk olarak o gün bu konuyu çok iyi bilen, bu konuda önyargısı ve beklentisi olmayan, tarihimizden gelen ve elindeki bilimsel verileri ÖZ’ündeki SEVGİ kavramıyla insanlığın ve evrenin hayrına kullanan kişi ve bilim adamlarıyla iletişime geçmeleri daha mantıklı olur diye düşünüyorum...
Çünki şu anda gözlemlediğim ve hissettiğim kadarıyla bazı insanlar ve bilim adamları insanların ve evrenin hayrına hizmet vermiyorlar bu dünyada…Ürettikleriyle, kendilerinin ve dünyadaki tüm canlılarının yaşamsal kaynaklarını yok etmeye programlamışlar kendilerini ve bunu tamamen ülke ve kendi çıkarları için yapmaktalar… Böylece hem dünyaya zararları oluyor bu tiplerin hem de Yaradan’ın tamamen saf SEVGİ’siyle kurulmuş olan evrensel sisteme de zararları oluyor…
Bu bağlamda; dünya dışından gelip ÖZ’lerinde Yaradan’ın saf SEVGİ’sini taşıyan, evrensel sistemlere hizmet etmek isteyen varlıkların bilgi ve deneyimleriyle, dünyada kendini SEVGİ’ye, huzura, barışa adayan ve bu alanda hizmet veren bilim adamlarının bilgi ve birikimleri birleştirilebilinir.
Böylece dünyada ve evrende barışın ve huzurun temininde daha yararlı şeyler yapılabilir inancını her zaman taşıyorum yüreğimde.
UFO veya UFO benzeri uzay gemileriyle ÖZ'lerinde Yaradan'ın saf SEVGİ'sini taşıyan ve evrensel sistemlere hizmet etmek isteyen dünya dışı varlıklarla bir gün kendim de karşılaşırsam şayet, önyargısız olarak hiçbir korku, endişe vs. çekmeyeceğimi, onlarla her şekilde iletişim kurma yolları deneyebileceğimi düşünüyorum...
Ayrıca tüm samimiyetimle ve kocayürekliliğimle söylüyorum ki.. Şayet bir gün böyle bir şey söz konusu olursa; Ben de tıpkı Yunus Emre ve Mevlânâ'nın hümanist felsefelerinde olduğu gibi, Yaradan'dan ötürü dünyayı ziyaret eden ve iletişime geçen bu varlıkları da aynı şekilde SEVGİ'yle kabul edecek ve onları da dünya insanları gibi sevebileceğimi düşünüyorum...
Bu arada rahmetli Bülent Ecevit’in 1953 yılında yazdığı “Uçan daireler” şiiri geldi aklıma...
Diyordu ki üstat bu şiirinde;
"Bu sonsuz gök
bizden midir değil midir
bu yıldızlar
canlı mıdır cansız mı
dostlar olmalı
bu göğün içinde
düşman olmalı
canlıysa bu yıldızlar
toprağında can olmalı
nefes alınmalıdır
yaşanıp ölünmeli
insan bu göğün boşluğuna dayanmaz
bir koca göğün içinde
bir ufacık dünyada yapayalnız
bir avuç insanla yaşanmaz
can olmalıdır göğün
yıldızlarında can
bize benzer veya benzemez
dost veya düşman
gelmeliler dünyamıza
içmeliler suyumuzdan..."
(Bülent Ecevit, 1953)
Son söz olarak ben de diyorum ki;
"Gelin UFO'canlar tanış olalım,
SEVGİ’ye, barışa hep BİR’likte varalım…"
Ertan Yurderi
Sayın Ertan Bey,
YanıtlaSilYazınızdaki görüşlere aynen katılıyorum.Ben de ufo olayları ve parapsikoloji ile ilgileniyorum.Parapsikoloji ile ilgili yazı ve yorumlarım http://67liharbiyeli.blogspot.com blogumdadır.İyi günler dilerim.Güray TEKİN