Yükleyen bigumigu.
Hiç denk geldiniz mi bilmiyorum da, bugünlerde tüm TV kanallarının reklam kuşaklarında bir zamanlar bize ait ancak şu an Kazak'lara (aslında Turanalem bank adı altında hisselerinin çoğu bir Ermeni'ye ait grupmuş) ait Şekerbank'ın reklamları gösteriliyor...
Bir anda ekrana çıkan çiftçi, madenci, dokumacı, ayakkabıcı vs. vs.. sessizce öyle duruyorlar ve o müthiş söz reklama damgasını vuruyor: "Üreten susarsa, Türkiye susar."...
Bu filmi Nefes filminin yönetmeni Levent Semerci çekmiş... Anadolu’da 16 bin kilometre kat ederek 158 küçük işletmeden görüntüler almış ancak bunlardan 11 tanesi reklam filmi olarak bizlere sunuluyormuş...
Çekilen filme, çekene, senaryo yazarına vs..'ye hiç bir diyeceğim yok... Bu reklam filmine katkı sağlayanlar bir Türkiye panoramasını ve gerçeğini ortaya koymuşlar...
Ancak acı gerçek şu ki, bu ülkede 2002'den bu yana koca koca işletmeler satıldı, çokları battı, binlerce esnaf kepenk indirdi, ekonomik sıkıntıdan birçok insan cinnet geçirdi, çoluğunu çocuğunu öldürüp, intihar etti...
Peki bu ülkeyi kim bu hale getirdi? Ekonomiyi kısır döngüye kim soktu? Üretimi, üreteni susturan kim oldu?
Yılmaz Özdil 7 Temmuz 2007 Sabah gazetesi'ndeki köşesinden aşağıdaki saptamaları yapıp, "Sadece 4.5 yıl önce hepsi Türk'tü" dememişmiydi?.. O yazıyı hatırlayalım isterseniz...
"...
Türk Telekom, Arap'ın.
Telsim İngiliz'in.
Kuşadası Limanı İsrailli'nin.
İzmir Limanı Hong Konglu'nun..
Araç muayene işi Alman'ın.
Başak Sigorta Fransız'ın.
Adabank Kuveytli'nin.
İETT Garajı Dubaili'nin.
Avea Lübnanlı'nın.
Petkim Ermeni'nin. (Kazak'a sattık, dediler. Kazağı bi çıkardık..Ermeni...)
Rakı Amerikalı'nın.
Finansbank Yunanlı'nın.
Oyakbank Hollandalı'nın.
Denizbank Belçikalı'nın.
Türkiye Finans Kuveytli'nin.
TEB Fransız'ın.
Cbank İsrailli'nin.
MNG Bank Lübnanlı'nın.
Alternatif Bank Yunanlı'nın.
Dışbank Hollandalı'nın.
Şekerbank Kazak'ın.
Yapı Kredi'nin yarısı İtalyan'ın.
Turkcell'in yarısı Finli'nin, Rus'un.
Beymen'in yarısı Amerikalı'nın.
Enerjisa'nın yarısı Avusturyalı'nın.
Garanti'nin yarısı Amerikalı'nın.
Eczacıbaşı İlaç Çek'in.
İzocam Fransız'ın .
TGRT(Fox) Amerikalı'nın.
Demirdöküm Alman'ın.
Döktaş Fransız'ın.
Süper FM Kanadalı'nın.
Hepsi TÜRKtü.
Sadece 4.5 yıl önce.
...."
Pazarlama dâhisi eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan bunların çoğunu satarken;
“- Ne banka bırakacağız, ne fabrika. Ne de işletme. Liman da bırakmayacağız. Hepsini satacağız.” demiyor muydu?
Tüm bunlar olurken bu milletimiz neden susuyordu? Başına geleceklerden neden haberi yoktu?
Kemal Unakıtan'ın sözlerinden aklımızda kalanlarını şöyle sıralayalım, hafızamızı tazeleyelim... Sonrasında neler olduğunu da siz bulun artık...
Örneğin Sümerbank için söylediği;
“- Sümerbank tarihten siliniyor. Elinde bir şey kalmadığı için ismini de kaldırıyoruz.” Sonra ne oldu?..
SEKA için söylediği;
“- Stratejik yer imiş. Ne stratejisi önemli olan müşteri bulmak. Müşteri gece gelsin, pijamayla çıkarım karşılarına. Seviyorum bu işleri arkadaş...” Sonra ne oldu?..
Şeker fabrikaları için söylediği;
“- Kâr edeni de, zarar edeni de satacağız”. Sonra ne oldu?..
TEKEL için söylediği;
“- Babalar gibi satarız”... Sonra ne oldu? (Şimdi ortalıkta kalan işçiler 4C statüsünde çalıştırılmak istenmiyor mu?...)
PETKİM için söylediği;
“- Ülkenin işgal altına girdiğini söylüyorlar. Gelsinler işgal etsinler”. Sonra ne oldu?..
TÜPRAŞ için söylediği;
“- Parayı veren düdüğü çalar. TÜPRAŞ’ı da satar mısın diyorlar. Satarım arkadaş” Sonra ne oldu?..
Limanlar için söylediği;
“- Ne banka bırakacağız ne fabrika. Ne de işletme. Liman da bırakmayacağız. Hepsini satacağız." Sonra ne oldu?
Erdemir’in yabancılara satışına karşı çıkarak istifa eden Erdemir ve İsdemir genel müdürlerine yanıtı neydi: “Kime satılırsa satılsın sana ne?”
Ya Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın TELEKOM için şu söylediğine ne demeli?..
"- 20 bin dolar veren herkese Telekom’a ait bilgileri vereceklerini" söylemişti... Burada utanç verici olan bunu ima etmek için kullandığı cümle “20 bin dolar veren kızımızı görür” diyordu... Sonra ne oldu? Kime satıldı?
Şimdi gelelim kıssadan hisseye ve bu reklamı çözmeye...
Kimin gözünü boyamaya, kimleri kandırmaya çalışıyorlar ki artık daha...
Sanki bu reklamı verenler, diğer kuruluşları satın alanlar gibi Türkiye'nin üretmesini ve kazanmasını mı istiyorlar? "Türkiye üretsin, kazansın, büyüsün" mü demek istiyorlar?
Eğer bu kadar safçana düşünen varsa diyeceğim bir şey yok...
İşsizlik rakamları ortada... Bu milletin değil "üretim" yapacak, "konuşacak hali bile" kalmamış... Bırakmamışlar... Bir de üstüne üstlük bankadan kredi mi alacak borca bir kat daha mı batacak sonra ödeyemeyecek? Eee sonra ne olacak?..
Yarım asırlık ömrüm süresince Türkiye'de üretenin bu kadar sustuğunu ve susturulduğunu, üretimin bu kadar düştüğünü, işsizlik oranının bu kadar arttığını, insanların açlık sınırında yaşatılmak zorunda bırakıldığına hiç şahit olmamıştım... Şu geçen 8 sene zarfında hepsine şahit oldum...
Geleceğe dair ne kadar ümidimiz kaldı ki?
Günden güne iyiye doğru gideceğimize, geriye doğru hızla gidiyoruz. Yanılıyor muyum, yoksa toplumsal paranoyaya ben de mi kendimi kaptırdım...
Bence "üretemeyen ve tüketmekten de kaçınanTürkiye" tamamen sustu...
Ancak ağzı olanlar hâlâ konuşmaya ve satmaya babalar gibi devam ediyorlar...
Başka ne diyebilirim ki: "Yaradan hepimizin sonunu hayr etsin..."
Ertan Yurderi
gece gece şiştim vallahi.
YanıtlaSilgelecek nesillere bırakacak bir mirasımız kalmadı değilmi. her şeyi sattık ve satmaya devam ediyorlar. 4.5 yıl önce hepsi türktü. şimdi millete 4.5 atırıyorlar. hayırlısı diyelim.
YanıtlaSilevet arkadaşım gerçekten güzel bunun şekerbank reklamı oldunu biliyordum şahsen ama yabancılara satıldını bilmiyordum. ama anlatım doğru susmak nereye kadar susmak işte bununcevabını bulmak önemli bizler vatandaş olarak sustukca idareciletr sattılar ve artık satılacak kamu malı kalmadı sanırsam bundan sonra topraklar satımaya başlandı bunlarada sessiz kalırsak filistin gibi oluruz herhalde.saygılar
YanıtlaSil