5 Mart 2010 Cuma

Kim yalan, kim doğruyu söylüyor? Birileri bizi fena mı kandırıyor?


2007 senesinde http://www.kuresel-isinma.org sitesinin Forum sayfasında Forumun Dedesi olarak editörlük yaparken, "Dünyanın Ekseni Kaydı" adlı bir tercüme yazı elime geçmiş ve yayımlamıştım... ( Bknz: http://www.kuresel-isinma.org/component/option,com_smf/Itemid,29/topic,358.msg1688/ )

Bu yayımladığım haberin kaynağı  http://www.divulgence.net/ adlı internet sitesiydi... Yayımladığım yazının çevirmeni Saffet Güler dostumuz çevirisini herkesle olduğu gibi bizimle de paylaşmıştı...

Yazıda, dünyanın ekseninde yaklaşık 3 derecelik bir kayma olduğunu ve bu sebeple de ileride dünyada çeşitli iklim ve yerkabuğu hareketlerinde hareketlilik gözlenebileceği anlatılıyordu...

Elbette biz bu yazıyı paylaşıldıktan sonra TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi'nden Dr. Tuncay Özışık;
"Eğer iddia edildiği gibi Dünya ekseninde bir kayma olsaydı şu anda bu mesajı okuyamazdınız. Gökcisimlerinin gökküresindeki konumları tamamen değişir ve Dünya'daki bütün teleskoplar gözlem yapamaz hale gelirdi. Ayrıca ani ve şiddetli mevsim değişiklikleri ortaya çıkar ve tüm yaşam altüst olur, ekolojik denge tamamen bozulurdu. Benzer birçok sonuç yazmak mümkün. Oysa ortada böyle birşey yok. Dünya'nın ekseni ve yörüngesi mükemmel şekilde düzenini koruyor.

Her bilim dalında olduğu gibi gökbilimde de böyle asılsız iddialar olmakta, bazen de kasıtlı olarak bu tür uydurma haberler üretilmektedir. Bizlere düşen görev bilimi doğru kanaldan takip etmek olmalıdır. İnternet'in özgür ve kontrolsüz bir ortam olması dolayısıyla maalesef bu tür saçmalıklar da kolaylıkla internet üzerinde yer alabilmekte.

Dünya'nın ekvatoru ile ekliptik arasındaki açıda bir değişiklik yoktur ve bu açı halen 23 derece 26 dakika 21 yay saniyesidir."
diyerek Forum Sitemizin admini Hakan Bey'e bir mail atmış, bunu da olduğu gibi aynen yayınlamıştık o tarihlerde...

O günler geride kaldı... Zaman geçti, her şey unutulup gitti... O çeviri internet yazısında bahsedilen şeylerin hepsi hemen hemen bugüne kadar oldu... Olmaya da devam ediyor...

Örneğin;

2007’de garip Küresel hava durumu, tüm dünyada hemen her ülkede seller
• Kış aylarında buz Fırtınaları, şiddetli tipiler ve rekor kar yağışı
• Dünya çapında rekor ısı dalgaları ve rekor soğuk dalgaları
• Güneşin yükselmesi ve batması 21 Haziran 2007’de Dallas’ın kuzeyinde 26 derece enleminde
• Nisan 2007’de 2 yanardağ aynı anda püskürdü.
• Temmuz 2007’de 2 ilave yanardağ aynı anda püskürdü.
• 2007’de beşinci bir yanardağ da faaliyete geçti.
• 17 yanardağ eşzamanlı olarak termal bulutlar gönderdiler.
• 23 haziran – 23 Temmuz 2007 arasında 4.0 büyüklüğünün üzerinde 318 deprem oldu
• 23 haziran – 23 Temmuz 2007 arasında 6.0 büyüklüğünün üzerinde 11 deprem oldu
• Haziran ve Temmuz 2007 arasında gerçekleşen 21 deprem 6.0 nın üzerinde idi.
• Güney orta ABD’de Mayıs ve Haziran 2007’de ağaçların yaprakları sonbahardaki renklerine büründü.
• Aralık 2006’da tüm GPS uydu sistemi kaybı; bu nisan 2007 ye dek açıklanmadı
• 6 Aralık 2006, 19:15 de alınan Dünyanın Uydu iklim resmi dünya değişimini gösteriyor.
• 4 Aralık 2006, 12:30 da alınan Dünyanın Uydu iklim resmi dünya değişimini gösteriyor.
• Uydu döngüleri nisan & Temmuz 2007 arasında ABD üzerinde garip iklim modelleri gösterdi
• 2001 ve 2007 arasında uydu & istatistiksel iklim karşılaştırmaları
• 2007’de İyon fırtınaları, solar radyasyon ve solar resimler
• Dünyanın dış atmosferinde yön değiştiren solar manyetik fırtına, Ekim 1998 (NASA vasıtası ile)
• Dünyanın kutuplarında İyon fıskiyeleri & solar rüzgarlar, Ocak 1999 (NASA)
• Tarihi solar patlama göstermeyen solar resimler ve solar emisyonlar gerçekleşti & eksen kayması nedeni ile GPS sistemi bozuldu.

• 2008 vs.. vs.. vs... bla, bla, bla...
• 2009 vs.. vs.. vs... bla, bla, bla...  

Diye, diye geldik bugünlere... 2010'lara yani...


Şili'de geçtiğimiz hafta sonu meydana gelen 8.8 şiddetindeki depremden sonra NASA uzmanlarından Richard Gross, yapılan hesaplamalara göre, Şili'de 700'den fazla insanın ölümüne ve geniş çaplı tsunami alarmına neden olan depremin etkisiyle Dünya'nın ekseninde 7.6 santimetre bir kayma gerçekleştiği tahmin edildiğini söylemişti... (Bknz: http://www.hurriyet.com.tr/dunya/13985443.asp )

Elbette bu açıklama önemli bir haberdi ve bunu tüm basın ajansları ve gazetelerin internet siteleri okuyucularına duyurdular...

NASA uzmanı Richard Gross, "Dünyanın kütlesini dengede tutan bu eksende süre olarak da saniyenin 2.7 milyarda biri kadar kayma olduğu hesap ediliyor.Yapılan hesaplamalara göre, bu eksen kayması sonucunda da Dünya'nın kendi etrafında dönme süresinin, 1.26 mikrosaniye, yani saniyenin 1.26 milyonda biri kadar, kısalmış olabileceği bulgusuna ulaşıldı." diyerek, "Aynı hesaplama modeli 2004'teki 9.1'lik Sumatra depremine uygulanacak olursa, o depremde de Dünya'nın bir gününün 6.8 mikrosaniye kısaldığının ortaya çıktığını ifade etti. Sumatra depreminin yol açtığı eksen kayması ise 7 santimetre olarak belirleniyor." demişti...

Gross, Şili depreminin 2004 Sumatra depremi kadar büyük olmamasına rağmen daha büyük bir eksen kaymasına sebep olmasını ise iki nedene dayandırıyordu...

Birinci neden olarak: "Sumatra depremi Ekvator'a yakın bir noktada meydana gelirken, Şili depreminin güney yarımkürenin orta enlemleri dolaylarında oluşması. Bu da son depremin Dünya'nın ekseni üzerinde daha etkili olması sonucunu doğuruyor." diyor...

İkinci sebep olarak da: "Şili depreminin meydana geldiği fayın, Sumatra depremini üreten faya nazaran Dünya'nın merkezine daha dik bir açıyla yöneliyor olmasını gösteriyor" diyordu...

NASA uzmanı, Şili felaketinin ardından yapılan tahminlerin, Güney Amerika ülkesini vuran deprem hakkında daha detaylı bilgiler elde edildiğinde değişebileceğini de sözlerine eklemişti...

Şimdi sıra bana geldi ve ben de merak ettiğim için soruyorum... Kötü bir niyetim yok... Benimkisi sadece merak, merak... (Duymadım sanmayın... Öyle kötü kötü şeyler söylemeyin, ayıptır, ayıp...)

Biz şimdi kimin ve hangi açıklamalara inanacağız?..

TÜBİTAK yetkililerinin açıklamalarına mı, yoksa NASA uzmanlarının açıklamalarına mı?
.. 

2004'te 6.8 mikrosaniye, 2010'da 1.26 mikrosaniye...

Böyle her depremde dünyanın ekseninde kaymalar devam edecek olursa, toplama, çıkartma, bölme, çarpmayı iyi öğrenmemiz gerekecek demektir...

Belki de ileride dünyanın kendi ekseni etrafında dönme süresi tamamen kısalacak belki de tamamen duracaktır. Bunu şimdiden kim bilebilir ki?

Ayrıca dünyanın yaşı hesaplanacak olursa, belki de dünya ilk yaratıldığı zaman eksen kayması, günlerin uzunluğu kısalığı tamamen bambaşkaydı...

O zamandan bu zamana kaç kez eksen kaydı, ayrıca dünyaya kaç kere reset atıldı? Tam olarak bilen var mı?..

İşte bu yüzden artık kime inanacağımızı şaşırdık...

Şunu iyi bilen birisi sır gibi kendilerine saklamayıp insan gibi açıklasa da, bizler de insan gibi öğrensek bu işin doğrusunu...

Bakın şu işe... Fesüphanallah... Bu yazıyı yazarken dilime, söz ve müziği Tuğrul Dağcı'ya ait Nilüfer'in eski bir şarkısı takıldı nedense...

Ne diyordu o şarkıda Nilüfer;

"Dünya dönüyor, sen ne dersen de,
Yıllar geçiyor, farketmesen de..."

.....
.....
Sen ne dersen de
Değmez bu dünya
Yıllar geçermiş geçsin
Ruhumuz genç ya..."


Evet ey NASA ve ey TÜBİTAK ... Size Ten point'lik uzman sorusu... 

Hangi biriniz doğru söylüyorsunuz bilemiyorum ama, bize gerçekleri söyleyin artık...

Ben de uydurduğum şarkıyı size armağan ediyorum...

Durdurun len dünyayı, ben artık burada iniyorum...

Dünya dönüyormuş, duruyormuş, kimse artık farketmez, farkedemez oldu...

Yıllar geçti gitti ulan, yaşım artık 50 oldu...

Yıllarım siyasiler ve sizin yüzünüzden dünyadan bi-haber geçti...

Ruhum gençmiş pehhh, bu kandırmalar artık yetti, yetti, yetti de gari...

Gari de gari gari... Oynayalım şıkıdım şıkıdım gari de gari, gari...

(Pardon yanlış stüdyoya dalmışım, burası Zuhal Topal'la izdivaçmış, hay Allah ya...

Aklımı kaçırmadan kaçayım ben... Bakın kaçıyorum, kaaaaççççtım...)

(Bu arada seyircilerden de homur homur homurtular... Herife bak kaçtım diyor, başka şey demiyor... 46 lan bu...)

Ertan Yurderi

10 yorum:

  1. İyi soru :)

    Feyza

    YanıtlaSil
  2. Ertan bey, ikisinde de doğrular ve yanlışlar var. Birincisi NASA'nın açıklaması spekulatif bir açıklama değil. Ama gazeteler NASA sitesinde yayınlanan makaleyi iyi aktaramadığı için sorun çıkıyor.

    İkincisi ülkemizde bilim adamları bile (ne yazıkki) bilimsel makale ile gazete haberi arasındaki ciddiyet farkının farkında değil.

    Olay şu: Nasa makalesi diyor ki; Şili depremi şu kadar milyon ton yer kabuğu parçasını hareket ettirmiştir.

    Buradan yola çıkarak; dünyanın ağırlık merkezikayacaktır. (Bu kesin) Ne kadar kayacağını hesaplamak da mümkün. Nasa uzmanı bunu da hesaplamış. 0,026 metre demiş. Yani 2.6 santim.

    Bunun ne etkisi olur derseniz. Bunu siz de ben de orantıyla bulabiliriz...

    Milyarda bir filan gibi bişey çıkar. Bu da eksene etki eder. Yani dünya, bunun etkilerini 100-150 bin yıl sonra somut olarak görebilir. Yani yörümge olması gereken yerde olmaz. Yada yıllar 365 gün 6 saat 7 dakika değil de
    ~ 365 gün 6 saat 6 dakika 58 saniye olabilir.
    Ama bizler bu düzeyde değişimleri göremeyiz.
    .
    Burakın torunlar düşünsün.

    M.Sevgi

    YanıtlaSil
  3. Yazınızda tırnak içinde Dr. Özışık'ın ifadesi var:

    " ... Dünya ekseninde bir kayma olsaydı şu anda bu mesajı okuyamazdınız.

    Gökcisimlerinin gökküresindeki konumları tamamen değişir ve Dünya'daki bütün teleskoplar gözlem yapamaz hale gelirdi.

    Ayrıca ani ve şiddetli mevsim değişiklikleri ortaya çıkar ve tüm yaşam altüst olur, ekolojik denge tamamen bozulurdu.

    Benzer birçok sonuç yazmak mümkün." diyor...

    BU GÖZLEMLER, ÇOK BÜYÜK HAREKETLER İÇİN BEKLENİR.

    Sonra diyor ki: "Oysa ortada böyle birşey yok."

    TEK SÖYLENECEK ŞUDUR. KÜTLESEL BÜYÜKLÜK İLE GÖZLEM SÜRESİ ARASINDA İLİŞKİ VARDIR. BU İLİŞKİDEN DOLAYI ETKİ SÜRESİ (yukarıda da belirttiğim gibi) 100-150 BİN YILI BULABİLİR...

    "Dünya'nın ekseni ve yörüngesi mükemmel şekilde düzenini koruyor." Diyor: BU DA ÖLÇÜLMÜŞ GÖZLEMLENMİŞ BİR BULGU DEĞİL!... (Tamamen fikri bilgi.)
    * * *

    Asıl önemli kısım buradan sonra: ÇÜNKÜ BİR BİLİM ADAMINDA OLMASI GEREKEN "ŞÜPHECİLİK"TEN ESER YOK!..

    "Her bilim dalında olduğu gibi gökbilimde de böyle asılsız iddialar olmakta," DİYOR: NASA'YA!

    "İnternet'in özgür ve kontrolsüz bir ortam olması dolayısıyla maalesef bu tür SAÇMALIKLAR da kolaylıkla internet üzerinde yer alabilmekte." DİYOR: SAÇMALIK DEDİĞİ KURUM NASA!

    KENDİSİ DE DAHİL "UZAY" İLE İLGİLİ HER UZMANIN, KAPISINDAN İÇERİ GİRMEYE CAN ATTIĞI BİR KURUMUN RESMİ İNTERNET SİTESİNE, BU SİTEDE YAYINLANMIŞ, HAKEMLER ELİNDEN GEÇMİŞ, CİDDİ BİR MAKALAYE...

    İNTERNET ORTAMINDA OLMASINDAN DOLAYI SAÇMALIK DİYOR.

    KENDİ MAKALESİNİ NASANIN SİTESİNDE YAYINLATMAK İÇİN YILLARCA ÇALIŞAN YÜZLERCE BİLİM ADAMI SAYARIM.

    M.Sevgi

    YanıtlaSil
  4. ben nasaya daha çok inanıyorum zaten kıyamet alametlerini yaşıyoruz dünyanın sonuna yaklaşıyoruz sanırım .

    N. Bilginer

    YanıtlaSil
  5. Yine oldukça ilgimizi çeken,çektiği kadar da ürküten bir konuya değinmişsiniz...Dün national geographic'te tesadüfen izlediğim belgeselde,dünyanın başına gelebilecek tehlikelerden bahsediyordu.İki nötron parçasının bizim için ne demek olduğunu anladığımda inanın işim bitmişti tabiri hafif kalır,korkumun yanında ...ve orada oluşacak depremlerin yarattığı hasara değindiklerinde de dünyamızın küçük küçük itmelere maruz kaldığını söylediler...
    benim de kafam karıştığı anda yetiştiniz üstadım...Kayma ya da itme sonuçta dünyanın bulunduğu yerden hareketi söz konusu...öyle olsa şu an yaptığımız şeyleri aynı doğrulukta yapabilirmiydik...
    Dünden beri internet'ten bir yığın yazı okumaya çalışıyorum ve kafam iyice karıştı diyebilirim...

    Saygılarımla

    cnn almdr

    YanıtlaSil
  6. Sevgili Ertan Yurderi,

    Siz siz olun ne NASA'ya ne de TUBİTAK'a inanın.

    Biliyorsunuz dünya bir öküzün iki boynuzu arasında durmaktadır.

    Bu öküzün ''bir yerine'' sinek kaçmazsa dünyaya hiçbir şey olmaz.

    Dün İstanbul'dan Şile'ye giderken otobüsün camından bir cami avlusu gördüm.

    Bizimkiler bu caminin avlusuna kocaman bir uzay roketi yerleştirmiş ve ışıklandırmış.

    Üzerine de Arapça harflerle bir şeyler yazmışlar. Sanırım orada gidilecek rota ve yer
    yazıyor. Velhasıl gerisi laf-ı güzaf.

    Bundan önce bizim laik cumhuriyetin eksen kaymasına daha çok dikkat etmemiz ve bu kaymaya karşı ciddi önlemler geliştirmemiz gerekmiyor mu ? Yoksa yakında böyle şeyleri yazmak ''yeni şeriat hukukumuza göre'' katli vaciptir sınıfına girecek.

    Kaygılı sevgilerimle.

    Atakan Mert

    YanıtlaSil
  7. 21 aralık 2012 ile ilgili araştırmalarım esnasında, schumann rezonansı ile ilgili okumalar yapmam gerekti.

    ağzım açık kaldı, buraya en uygun deyim.
    üstteki yazınız neticesinde bir kere daha hatırlama gereği duydum.

    eh, yine ağzım açık kaldı.

    kısaca, 7 den son 20 senede 12 te çıkan schumann rezonansının 13 e ulaştığında, sıfır noktasına geleceği. zamanın hızlanacağı, 24 saatlik dilimlerin 16 saate eş değer olacağı, manyetik kutupların ters döneceği, ve hatta güneşin batıdan doğacağı, yani dünyanın tersine dönmeye başlayacağından bahsedilmektedir.

    referans olarak uygun bir kitap adı verilmiştir.

    okuduğum şeylerde altıntı yapılan yere, kişiye kitaba özel ilgi gösteririm. güvenilirlik ölçütümdür.

    demem o ki, schumann işi hayli karışık.

    türkçe okunabilecek bilgi buldum ama yeterli değil.

    aklımdaki soru işaretlerini çözemiyorum.

    ingilizcesine daha çok zaman ayırmam lazım.
    bir süre sonra halledeceğimi düşünüyorum.

    ama aklıma yatan, sıfır noktasının eksen eğriliğinin sıfırlandığı noktayı ifade edebileceği yönünde.

    dolayısı ile , dikleşen eksen ile beraber dünya daha hızlı dönmeye başlamakta. yani geniş geniş alırken dönüşünü, daha sıkı daha dik olarak dönerse, daha az zamanda döner diye düşünüyorum.
    ondan sonra ya diğer tarafa doğru eksen kayar, ya da bilemiyorum, durur ve tersine dönmeye başlar.

    batıdan doğar güneş böylece. "diğer tarafa döner." hikayesini daha önce de duymuştum.

    ingilizceye giriş yapacağım wiki ile başlarım artık. başka türlü çözemiyorum bu schumann işini...
    şans dileyin :)

    bu arada schumann rezonansının, dünya atmosferindeki elektrik akımının titreşimini ölçtüğünü ve şimşeklerinde bu elektrikten doğduğunu biliyor muydunuz?

    Derya Camurdanoglu

    tübitak da nasa da aynı bence. yoksa siz hala insan klonlanmadığını mı düşünüyorsunuz?

    YanıtlaSil
  8. Gerçekten enteresan bir durum ama Grönland'da (yanlış hatırlıyor da olabilirim) yapılan kazılarda donmuş çiçekler bulunmuştu. ve bir takım hatırlayamadığım deliller. bunun sonucunda çoook eskiden grönlandın ekvatoral iklimde olduğu ve bunun için de ekvatora yakın bir yerde bulunduğu sonucuna varılmıştı. halbuki
    günümüzdeki ekvatoral bölgeden çok uzakta. böylece ekvatoral çizginin yer değiştirdiği iddia edilmişti.

    Ayrıca süper volkanlar 400 bin yıldır patlamıyorlar ve patladıkları zaman ise
    dünyada kalıcı değişiklikler yaratıyorlar. bunun sonucu ekvator çizgisinin yerini değiştirebileceği de öngörüler arasında.

    Yalnız nasa şili depreminin güneş yılını 6.8 mikrosaniye kısalttığını söylüyorlar. eksenin dğeiştiğini değil. bu da güneşin etrafında birazcık hızlı gitmenin sonucu. (eksen kaymasıyla ilgili birşey söylediklerini hatırlamıyorum, duymamış da olabilirim :))

    hatırladığım bir nokta ise 8.8 lik şili depremi 6.8 mikrosn kısaltırken, 9.1lik sumatra depremi 1.26 mikrosn kısalttı. bu ters orantının da nedeni ekvatora olan uzaklık.

    saygılar...

    Mutlu Tekir

    YanıtlaSil
  9. "Güneşin yükselmesi ve batması 21 Haziran 2007’de Dallas’ın kuzeyinde 26 derece enleminde"
    bunu açar mısınız? nasıl oldu?

    YanıtlaSil
  10. "Dünya'nın ekseni değişti"
    http://www.zimbio.com/Yuri+Gagarin/articles/18/Top+10+Space+Conspiracy+Theories
    http://www.ucandaire.org/yazi/top-10-uzay-komplo-teorisi
    (Eksen Eğimi son zamanlarda ilave 26 derece arttı: Bu yazıyı reddetmeden önce bilgiye, resimlere ve verilere bakın. Doğruluğu kolaylıkla araştırılabilir. Kaynakların linkleri de veriliyor. Burada gösterilen bilgiler NASA, USGS, NOAA, NWS, SOHO'ya aittir.)
    Normal eğim 23,5 derece; Dünya'nın dönme ekseni yörünge düzlemine göre 23,5 derece eğiktir.
    Yeni eğim 49,5 derece.
    ...2007'de küresel çapta garip hava durumu; tüm dünyada hemen her ülkede seller, buz fırtınaları, şiddetli tipiler ve rekor kar yağışı, Dünya çapında rekor ısı dalgaları ve rekor soğuk dalgaları, Güneşin yükselişi ve batışının 21 Haziran 2007'de Dallas'ın kuzeyinde 26 derece enleminde oluşu(http://www.uwgb.edu/dutchs/PSEUDOSC/49Degrees.HTM), Aralık 2006'da tüm GPS uydu sistemi kaybı(bu olay nisan 2007 ye dek açıklanmadı), Dünya'nın kutuplarında İyon fıskiyeleri ve solar rüzgarlar.
    ...Güneşin ufkun arkasında, yükseldiği ve battığı noktadaki şimdiki pozisyonuna dayanarak, aslı 23.5 derece olan, eksen eğimini gösteren şimdiki açı, (yaklaşık) 49.5 derece eğim açısına yükseldi. Eğimdeki bu değişim Yengeç Dönencesinin yer değiştirmesi ile sonuçlandı, bu da küresel iklim modellerinde karışıklığın başlamasına neden oldu.
    ...Eksen tek bir seferde kaymadı. Son 20 yılda yavaş bir değişim oldu, ama en önemli iki eksen kayması 4 Aralık ve 6 Aralık 2006'da gerçekleşti. Genel yanlış algılamaya rağmen, bunun gibi bir olay felaketsel ani bir değişim yerine sessizce gerçekleşebilir. 2000 millik bir kayma hissedilmezdi. Dünya günde yaklaşık 25,000 mil döner. Saatte yaklaşık 1038 mil. Eksendeki 2000 mil değişimi hissedemezsiniz.
    ...Buzullar erimeye devam ederken, gezegenimizin ekseni kaymaya devam edecek. Her iki kutup bölgesi bir zamanlar ekvatorun bulunduğu yerde olacak.
    ...Seller ve enerji gereksinimleri ile başa çıkmak için dünya liderlerinin her köşede projeleri var.
    ...Özgürlükler kısıtlanıyor. Temel olarak savaş yasası durumu altındayız, ama asıl problem kitle için pek açık değil. Gizlenen gerçek duyulmaya-anlaşılmaya başlayınca... O zaman kontrol etmek ve baskı altına almak için sokaklara birlikler göndermeye başlayacaklar. Ondan önce, nüfusu azaltmak için bize kötü ilaçlar, kirlenmiş gıdalar verecekler, kötü tıbbi bakım sunacaklar.
    ...Tüm yerel hükümetleri kontrol altında tutacak(lar). http://www.8sutun.com/haber?id=48750 Onların amacı insanlara yardım etmek değil, nüfusu azaltmak. http://www.8sutun.com/haber?id=48799 Hava şartları çok kötü olduğunda, hükümetin seçilmiş olanları yerleştireceği büyük yer altı tünelleri ve yapıları var. Binlerce millik tünel ve yapılar...http://www.kuresel-isinma.org/component/option,com_smf/Itemid,29/topic,358.0/
    http://cografya1224.blogcu.com/dunya-nin-eksen-egikligi-ve-sonuclari_7228451.html
    http://en.wikipedia.org/wiki/Pole_shift_hypothesis
    http://arsiv.sabah.com.tr/ozel/nostradamusun912/dosya_912.html

    YanıtlaSil

Nasıl yazımı beğendiniz mi? Yorum bırakarak benim gelişimime katkıda bulunabilirsiniz... Şimdiden katkınız için teşekkürler... Sevgiler ve saygılar... Ertan Yurderi (kocayurek)