5 Mayıs 2020 Salı

Korona’nın ateşi, Hıdrellez ve Kakava ateşini söndürebilir mi?

Böyle bir başlığı okuyan Roman kardeşlerimin şu an bana hep bir ağızdan söylendiklerinden eminim: Hemen deyivermişlerdir ki; "Abe gapçık aaz ne dersin sen bea. Hiç sündürebilir mi ateşi?" Onlara yanıtım: "Söndüremez elbet!.."

Her yıl Mayıs ayının 5 ve 6'ıncı g
ünlerinin gelmesiyle beraber Hıdrellez Bayramı ve Kakava şenlikleri hazırlıkları başlar benim canım ülkemde. Bu yıl Korona sebebiyle sosyal mesafeye uyarak, sembolik de olsa kutlanacak mı orasını bilemem ama, bu ateşin bu gece de sembolik olarak yanacağına inancım çok fazla... Böyle bir inanç ve eğlence Korona'ya rağmen devam etmeli... Hıdrellez ve Kakava ateşi hiç sönmemeli...

Hıdrellez; her yıl 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece kutlanır malum... "İlkyaz Bayramı"nın başlangıcıdır
çünki. Türk dünyasında önemli günlerden biri sayılır. İnanışa göre; Hızır ve İlyas peygamberlerin bir gül ağacının dibinde buluştukları inancı Hıdrellez'in, Romanlardaki yansıması Kakava, Romanlar için bir yıl boyunca sabırsızlıkla beklenen ve büyük hazırlıklar yapılarak kutlanan en önemli günlerden biri olarak kabul edilir. Akşam ateşler yakılır, gül ağacının altına dilekler bırakılır... Eğlenilir, coşulur...

Kakava
da Roman kültürüne özgü bir kutlamadır. Kökeni Mısır ve Ön Asya'ya dayanan bu şenlik, günümüzde Türkiye'de de bazı iller başta olmak üzere hemen hemen Roman vataşlarımızın yaşadığı her yerde kutlanmaktadır.
Kakava'nın tarihçesine göre Eski Mısır'da Firavun'la beraber yaşayan Koptlar (Romanlar) vardır. Koptlar, Firavun tarafından zulüme uğrar ve kaçarlar. Koptları kovalayan Firavun'un askerleri sularda boğulurlar.
Olayın sabahında Romanlar, akarsu kenarına inerler ve kurtuluşlarını kutlamak için eğlenirler. Romanların başından geçtiği söylenen bu hikaye, tıpkı Kızıldenizi geçen Hz. Musa'nın hikayesine benzer. Birçok kişiyse bu iki olayın aynı anda yaşandığını ve Romanların, dünyaya Mısır'dan yayıldığını söylerler.

Kakava şenlikleri T
ürkiye'de Edirne ve Kırklareli başta olmak üzere Romanlar'ın çoğunlukta olduğu hemen her yerde kutlanır.

Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi'nde
yazan Nazif Karaçamın araştırmasına göre  Kakava, “Tencere Bayramı” anlamına da gelmektedir. ‘Tencere Bayramı' denmesinin en büyük nedeni; Romanlar bu günlerde özel yemekler hazırlar, bugüne ait özel tatlılar yapılır, şenlikler düzenlenir; bakraç veya küp içine maniler bırakılır. En güzel manilere hediyeler verilirmiş. Akla yatan en anlaşılır tanım bu olsa gerek.
Bir diğer araştırmacı İ. Hakkı Soyyanmaz’a göre ise Ka’kaa kelimesi hem “millî bayram” hem de “silah ve savaş gürültüsü” anlamlarına gelmektedir.



Halk arasındıysa kokulu hava ya da kahkaha kelimelerinin bozulmalarıyla kakava kelimesinin yaratıldığı da söylenir.

Her yıl kutlanan Hıdrellez şenliklerine İstanbul'da birçok yerde, birçok kez katıldım... Sulukule, Ahırkapı, Kuştepe, Hacıhüsrev ve Mimar Sinan... Milletin korkarak, çekinerek girdiği mahallelerde bile Roman kardeşlerimle karşılıklı 9/8 ritmle göbek atıp eğlendim... Ruhumdaki Romanlığı açığa çıkardım her bir seferinde... Yoksa geçmiş yaşamlarımda Roman olarak da yaşadım ben, hiç bilmiyorum...
(2010 yılı Ahırkapı Hıdrellez Şenlikleri: http://ertanyurderi.blogspot.com/2010/05/2010-ahrkap-hdrellez-senliklerindeydim.html )

Ç
ocukluğumda  da İzmit'te Roman mahallesinin hemen altındaki sokakta oturuyorduk... Romanların eğlenceli seslerini her zaman dinliyorduk... Hatta benimle oynasın diye annem Roman bir kızı eve çağırıyordu... Onunla birlikte çeşitli oyunlar oynuyorduk...

İster inanın, ister inanmayın ama, beni klarnetin nağmesi, darbukanın ritmi duygulandırır, duygulanınca da ağlatır... Her ne hikmetse millet 9/8'lik oyun havasıyla eğlenip g
öbek atarken, ben bir köşede hislenir, gözyaşlarıma engel olamam, için için ağlarım... Bu halime birçok arkadaşım da şahit olmuştur...

Didim'de de bir kez Hıdrellez Şenlikleri'ne katılıp, Roman kardeşlerimizle birlikte Orman Kampı'nda eğlenme fırsatını buldum birkaç yıl önce... Ama ne eğlenmekti? Coştuk, coştuk. Coştuk
ça da koptuk dünyadan resmen... O coşuşlar içinde bile ben, zaman zaman duygulanıp, kendimi tutamayıp  için için ağlamıştım...



Yaşadığımız bu pandemi günlerinde Korona'nın ateşi, Hıdrellez'in ateşini, Romanların Kakava ateşini
söndürmeye yetmeyecektir elbet.

Dünyada ve ü
lkemizde yaşadığımız bu pandemik sürecin bitip, ekonomik zorluklarımızın zamanla aşılması dileğimle tüm herkesin Hıdrellezini ve  ‘Tencere Bayramı' gününü kutluyorum... Kutlu olsun. Evlerimizdeki buzdolapları çeşitli yiyeceklerle dolu olsun. Tencerelerimiz her daim kaynasın… Huzur, mutluluk, sağlık tüm insanlığın içine dolsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Nasıl yazımı beğendiniz mi? Yorum bırakarak benim gelişimime katkıda bulunabilirsiniz... Şimdiden katkınız için teşekkürler... Sevgiler ve saygılar... Ertan Yurderi (kocayurek)