18 Mayıs 2020 Pazartesi

Korona Günlerinde Evde Kalamayanlar (7)



Günümüzde Basın, yerel bir nitelikte doğup, ulusal ve uluslararası boyut kazanırken, yeni boyutları ile ulusal ve uluslararası basın, küçülen Dünya'da yerel sorunların geneli daha fazla ilgilendirmesi, yerel gelişmelere olan ilginin artışı ile yerel haberciliğe yöneliş içine girmiş ve yerel basına bu anlamda dayanmak zorunda kalmıştır.

Bu bağlamda, belirli bir yörede yayınlanan basın, yerel basın olarak adlandırılmakta ve yerel kamuoyuna yönelik hareket alanı içindeki iletişim araçları, topyekûn olarak yerel basın adı ile nitelendirilmektedir.

Yerel Basın, kitle iletişimi s
ürecinde çeşitli olayların, sorunların, konuların, düşüncelerin, kanaatlerin, tutumların vb. o yörede yaşayan halka iletilmesinde ve o yöredeki toplumsal, siyasal, kültürel, ekonomik hayatın işleyişinde önemli bir rol oynarlar.

Genelde, özgür ve bağımsız basın demokrasilerin vazgeçilmez ön koşulu olarak kabul edilir. Çünkü, demokrasilerde çok seslilik, düşünce açıklama özgürlüğü ve yönetimlerin halk tarafından denetlenmesi esastır. Bu ortam özgür iletişimle sağlanır. Bunun hayata geçirildiği alan ise medyadır, iletişim ortamıdır. Yasama, yürütme ve yargı dahil, halk adına denetimi basın yerine getirir.

Demokrasinin işlerlik kazandığı, hayata geçtiği alanlar ise mahalle ve köylerden başlayarak, beldeler, ilçeler ve illerdir. Demokrasiye giden yol yerel birimlerden geçer. Yerel birimlerde kök salan demokrasi bilinci, ülke demokrasisine hayat verir.
Basın açısından ele aldığımızda, yerel basının işlevinin ve görevinin demokrasilerde büyük önem taşıdığını görürüz. Yerelde yönetenlerle yönetilenler arasındaki iletişimi sağlayan yerel basındır. Yerel basın, basının işlevini, yani çok sesliliği ve yönetimin denetimini tam olarak yerine getirirse, demokrasi sağlıklı işler.
Bu, şu demektir: Yerel birimlerde basın olsun, yönetenler ve yönetilenler olsun daha dar bir çerçevede, deyim yerindeyse her gün yüz yüzedirler. Sorunlarla iç içedirler. Basın, “halkın müşterek sesini’ yönetimlere yansıtmak için, sorunları yönetimlere iletmek için demokratik bir araçtır.
Bu bağlamda, özgür ve bağımsız basının varlığı, yönetimler tarafından bir şans olarak karşılanmalıdır. Çünkü, halkın düşünce ve isteklerini, kendi çalışmalarının eleştirisini öğrenip daha iyi hizmet verme şansını kapsamlı bir şekilde basın aracılığıyla elde ederler.
Özgür ve bağımsız basın, yönetilenler açısından da bir şanstır. Yönetimin perde arkasını; aksaklıkları, başarısızlıkları, yolsuzlukları, ulaşamadıkları bilgileri basından öğrenirler. Kendi seslerini, görüşlerini, beklentilerini basın aracılığıyla etkinleşmiş olarak yönetimlere iletme şansına sahiptirler.
İşte bu iki yönlü şans yerel basına (ve elbet ülke düzeyinde yaygın basına da) önemli sorumluluklar yükler.
Unutulmamalıdır ki; Yerel Basın, demokrasinin ülkenin kılcal damarlarında kök salmasının en etkin aracıdır.

Yerel basın haberini verirken;  yöresinde, ülkesinde ve dünyada olup bitenleri tam olarak aktarırsa, halkı doğru ve dürüst bir biçimde bilgilendirirse; yani, yönetimlerin başarılarını da başarısızlıklarını da, aksaklıkları ve yolsuzlukları da duyurursa, halk yönetimler hakkında sağlıklı bilgiye sahip olur. Sağlıklı bilgiye sahip olduğu zaman, yeri ve zamanı geldiğinde tepkilerini ve siyasal tercihlerini doğru yapar. Dolayısıyla demokrasi sağlıklı ve doğru biçimde işleme şansına kavuşur. Basın bir takım gerçekleri halktan saklarsa, haberleri yanlış, eksik ya da abartılı, yönlendirici biçimde verirse; kısacası halkı yanlış bilgilendirirse, halk da siyasal tercihlerini sağlıklı ve doğru olarak yapamaz ve sonuçta demokrasi de sağlıklı ve doğru biçimde işlemez.
Böyle bir girişten sonra Koronavirüs günlerinde Didim'deki yerel basına dönelim ve yerel basının Koronavirüs günlerindeki sorunlarını kendi ağızlarından dinleyelim istedik... Ve sizler için Didim Gerçek Gazetesi adına ve Murat Yüksel yönetmenliğinde bu "Video Haber"i Didim Kamuoyu için hazırladık...
Videomuzda Didim'in tanınmış yüzleri olan yerel gazetecileri var... Bunlar Umut Kaşan (İdea Dergi), Hüseyin Çalışkan (Aydın Ses Gazetesi), Erdem Özden (Didim Gerçek Gazetesi), Ergun Korkmaz (Didim Gazeteciler Cemiyeti Başkanı - Mavi Didim Gazetesi), Bülent Eser (Didim A Haber Gazetesi), Elif Dikbaş (Mavi Didim Gazetesi - Muhabir), Bahri Yaba (Didim Çalışan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı - Didim Manşet Gazetesi). Meslektaşlarımız hem kendilerini hem de Koronavirüs günlerindeki sıkıntılarını anlattılar...
Basın Tarihi boyunca sıkıntılar, olanaksızlar içinde büyük özveriyle görev yapan yerel basın çalışanları, günümüzde de hele ke şu Koronavirüs günlerinde giderek ağırlaşan zor koşullar içinde çalışıyorlar. Elbette sorunlarının başında ekonomik sıkıntılar geliyor. Birkaç büyük kentin dışında, yeterli sermaye birikimine, dolayısıyla ekonomik güce sahip medya kuruluşları hemen hemen yok gibi.
Didim'de olduğu gibi Anadolu’nun her ilinde ve hemen hemen her ilçesinde yayınlanan gazetelerin çoğu, yeterli bir sermaye yatırımına sahip değil. Bu nedenle teknik donanımları, haber ve yazı kadroları sınırlı. Çoğu matbaa işletmeciliği ve resmî ilan gelirleriyle yaşamını sürdürmeye çabalıyor. Yine büyük çoğunluğu bayilere verilmiyor, abone usulüyle çalışıyorlar.
Yereldeki bazı gazetelerin sahipleri ve çalışanları aynı zamanda yaygın bir gazetenin de muhabirliğini yapıyor. Son zamanlarda büyük yayın gruplarının sahibi olduğu ajanslar, gazetelerin ayrı ayrı muhabir çalıştırmasına gerek bırakmıyor. Yaygın medyaya çalışan çoğu muhabir, geçimini sağlamak için ikinci bir iş yapmak durumunda. Başka bir deyişle, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar ikinci iş olarak gazetecilik yapıyor. Bu durum ilkesel açıdan, gazetecinin bağımsızlığı ve tarafsızlığıyla bağdaşmıyor. Bu sakıncalı durumun baş sorumlusu ise, taşrada çalışan muhabirlerine, en az merkezdeki kadar, bir gazetecinin geçimine, kültürel ve sosyal yaşamına yaraşır bir ücret vermeyen sermayedir.
Yerel basının güçlü olarak yaşaması için, bir yandan gazetecilere, bir yandan da o yörenin iş dünyasına, çeşitli kurumlarına, sivil toplum örgütlerine de sorumluluk düşüyor.
İş dünyası kişisel bir çıkar beklemeksizin, saydam ve meşru yoldan (örneğin ilan vererek, abone olarak) yerel basına destek olmalı. Buna karşılık gazetelerin de gazete niteliğini taşıması gerekir ki demokrasinin gelişmesine yardım edebilsin, yerel halkını haber alma özgürlüğüne kavuşturabilsin...

Son s
öz; Aşağıda izleyeceğiniz videonun gerçekleşmesinde emeği geçen kameramanlar; başta Murat Yüksel (Yönetmen & Kurgu) olmak üzere, İbrahim Norman ve Salih Zeki Yavuz (Video Efeckt FX)'a ve katkılarını esirgemeyen Didimli meslektaşlarımıza bir  kez daha Didim Gerçek Gazetesi adına teşekkür ederiz...

Sizlere bu yazıyı hazırlayan kişiyi de belki tanımak isterseniz... Onu da tanıtayım... Ben Ertan Yurderi. 1982-2005 yılları arasında İstanbul'da ulusal gazetelerin
çeşitli bölümlerinde (Milliyet, Akşam, Radikal) çalışmış bir basın emekçisiyim. 2013 yılında Didim'e yerleştim.

Yazımın i
çinde de değindiğim gibi bir kez daha yinelemek istiyorum ki; Yerel Basın, demokrasinin ülkenin kılcal damarlarında kök salmasının en etkin aracıdır. Bu unutulmasın yeter!..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Nasıl yazımı beğendiniz mi? Yorum bırakarak benim gelişimime katkıda bulunabilirsiniz... Şimdiden katkınız için teşekkürler... Sevgiler ve saygılar... Ertan Yurderi (kocayurek)