7 Mayıs 2010 Cuma

2010 Ahırkapı Hıdrellez Şenlikleri'ndeydim ...


Duymuştum önceleri...
Her sene gitmekti niyetim Ahırkapı'ya, şenlikte olmak isterdi koca gönlüm..
Ama ne hikmetse bir türlü kısmet olmuyordu...
Karşılamak istiyordum Hıdrellez'i şen ve şakrak insanların arasında ben de...
İzlerdim hep TV'den, imrenip dururdum...

Bu seneymiş kısmet...
Daha günler öncesi facebook'tan etkinlik haberi gelmişti...
Hemen "Katılacağım" dedim kendi kendime bu sene muhakkak...


Hıdrellez, her sene 5 Mayıs'ı 6 Mayıs'a bağlayan gece kutlanır... "İlkyaz Bayramı"nın başlangıcıdır. İnanışa göre Hızır ve İlyas peygamberler o gün sıkıntıda bulunanların yardımına koşmak için buluşurlar ve dilekleri yerine getirirlermiş...

Hıdrellez sözcüğü de: "Hızır ve İlyas" sözcüklerinin birleşmesiyle türetilmiş. Bu inanış zaman içinde çeşitli kutlama biçimleriyle "Hıdrellez" denen şenliklere dönüşmüş... Hıdrellez kutlamalarında gül ağacı, yeşil bitkiler, ağaçlar ve su motifleri kullanılır, ateşler yakılıp üzerinden atlanır, sağlık ve şifa, mal-mülk, bereket ve bolluk, kısmet ve şans dileklerinde bulunulurmuş...



İşte ben de Hıdrellez'i hem kent yaşamında bir geleneğin canlı tutulması için, hem de kıştan burum burum bunalan benliğimi rahatlatıp eğlendirmek için fırsat bu fırsattır deyip yola koyuldum...

Yarım saatlik bir yürüyüşten sonra Sultanahmet'teydim...
Sultanahmet'in bir çok yerine levhalar koymuşlar Ahırkapı Parkı'nı gösteren...
Git git yol bitmek bilmiyor...
Labirent gibiydi yollar...
Neyse ben Sultanahmet Camii'nin kıvrımından kıvrılıp, Dede Efendi Sokağı'ndan çıktım Cankurtaran'a, oradan sahilden yürüyüp geçtim karşıya...


Saat 16.00 gibi oradaydım...
Ben Şenlik alanına girdiğimde akşam için hazırlıklar ise devam ediyordu...

Gezdim özgürce ve rahatça alanda...
Neler yapmadım ki oralarda, eğlendirdim durdum kendimi...

"Dilek sarkar dalımdan, bir dilek tut aklından" deyip dileğimi tuttum...


Ardından "Yaz sevdiğini buraya, geçir bir ömür onunla" diyen panoya yazdım yazacağımı? O kendini biliyor, belki de okuyor şu an...


Sonra "Yaz dileğini koy cebime, koy başını kerametli elime, öp elimi olsun isteğin hemencecik" diyen dedenin cebine koydum dileğimi... Tutacak, tutacak biliyorum ...


Ardından baktım bu böyle olmayacak... "Dilek dile, doldur heybeyi" diyen bizim Karakaçan'ı gördüm... Atladım arabaya, Sütçü Ramiz dayı gibi "Hadi Edirne'ye uRumeli'ne Odime Odime" deyip heybemi doldurmaya başladım...


Yolda yoruldum, güzel bir roman gacının çadır arabasında konakladım... Hop hemen öyle asılmayın bakayım gacıya... Sıpalilerim peşindi, öpücükleri kesindi...


O gacı senin bu gacı benim sipalileri dağıtmaktan sipalisiz kaldım mı... Eeee ne yapacağım... Ayıcılık yapayım dedim... Hadi Kocaoğlan, "A bakalım kelle, kelle... Altını üstünü yelle yelle..." "Boş geçmeyin, atın şu ayvancığıza bi ekmek parası abelerim, ablalarım..." deyip epey sipali topladım ha.


Aman elemterefiş kemgözlere şiş... Güzel güzel gacıların nazarı değmesin diye, kendime süpürge büyüsü aldım be ya... Em de en afilisinden anam.. Bak süpürgeme sen de var mıdır? Aynalı hemi de... Çatlayın, patlayın...


Bir ara dilek ağacına gittim, çaputu bağladım ... Ana o da ne? Hızır geliyordu uzaklardan... "Huuuuu Huuuuuuu" diye diye, beni çağırıyordu ... "Dileğin olacak, Edirne'ye bir yolun olacak, öpeceksin bir kadının elini, o kadın anan olacak?" demez mi? Şaştım, şaşa kaldım, bu da neydi acep? dedim kendi kendime...

Aha geldim valla Sarayiçi'nden Edirne'ye... Adnan Usta'dan köfte üzerine de ciğer yememek olur mu be ya... Yidik yidik tıka basa, doya doya...


Doygunluktan mıdır nedir? Sonra "Dileklerinizi abartın, tüylerimi kabartın!" demek için bir baktım ki tavus kuşu olmuşum... Yemek fazla mı geldi ne? Kabus mu bu? Gerçek mi bilemedim...


Sonra dedim ki kendime... Gideyim şu dilek kutusundan dilek tutayım bakalım ne yapacağım gelecek seneye kadar diye... Ohhooo... Tonla para kazanacakmışım, müthiş bir AŞK yaşayacakmışım, benim düldül Vosvos dönüşecekmiş Mercedes Jeep'e, bir villam olacakmış, içinde de müthiş AŞK'ım ve BEN... Amennn, Aminnn mi denir böyle dileğe, tutar mı tutar inşallah ve de maşallah... (Elemterefiş, kem gözlere şiş)


Tabii gittim AŞK'ımın adını gelinin topuğuna ne yazması, kazıdım kazıdım... Hani derler ya, gelinin topuğunun altına adını yazarsan olur diye... Bakalım olacak mı? Göreceğiz...


Tam ben bunları yaparken oralardan bir yerlerden Amanda Maranda büyücüsü geçiyordu, saklandım hemen...


Bu arada aman yazdıklarımız aramızda kalsın, yerin kulağı, tele-kulağı, tele-kepçekulağı var, eve haber uçurmasınlar, akşama beni papazlık yapmasınlar...


Sonra ne mi yaptım? A be def çaldım gacılara, oynattım onları doya doya... Eğlendirdim gönlümü, mest oldum yana yana... Bahar da ne bahardı ama... 9/8'lik gübeciğiyle attı bana gübecik...



Şenlik alanına bir büyük, bir küçük ve üç de küçük platform koymuşlar, çalgı çalan profesyoneller için...


İyi duyuru yapmışlar anlaşılan... Gündüz bitip karanlığa bürünürken her yer, karınca sürüsü gibi sel olup geldiler insanlar...


Bir kalabalık, bir kalabalık... İğne atsan yere düşmeyecek cinsten...


Biralar, yemekler gırla gidiyor... Roman gacıların yanında, yurt dışından gelen Roman çalgıcılar da coşturuyordu herkesi....

Özel TV kameraları, haber kanallarının hepsi gelmişler, çekiyorlardı hoyratça videolarını ve fotoğraflarını...



Cümbür cemaat kim kime dum duma herkes BİR oldu eğlendi durdu... Ne kadar güzeldi... Tıpkı bundan birkaç yıl öncesinde Hazerfan'da Rock'n Coke'da eğlendiğim gibi de gönlümce eğlenip durdum...

Seneye yeniden gitmek kısmet olur inşallah...
Gelecek seneye kadar herkese gönlünce bir yaşam dileğimle.

Ertan Yurderi

4 yorum:

  1. Tühhh sizi nasıl oldu da "sobeleyemedim ki?" bir sağınıza baksaydınız oracıktaydık:))Güzeldi daha da bir güzel olabilirdi sanki. Seneye görüşmek üzere..Saime

    YanıtlaSil
  2. Ohhh sefası olsun kardeşimin... Bizim yerimize de ataydınız göbecikleri...İçeydiniz rakıcıkları...

    *Elde zil bulunan fotograftaki yoksa Fedon mudur ?...

    Selma ERDAL; Bursa

    YanıtlaSil
  3. Saime'ye; Babişko, seneye görüşürüz nasılsa :))

    Selma ERDAL ablam'a; Attım ablacım, atmaz mıyım hiç? Gül'istan'ın Gül'leriyle hem de :))

    * Elde zil bulunan Fedon'un benzeri kardeşindir :))

    YanıtlaSil
  4. Bu ne güzel paylaşım böyle gitmiş kadar oldum..Aslında ihmal ediyoruz katılmak lazım ..iyi bari pc den fırsat bulmuşsun Kocayüek:))) Hayattorlak

    YanıtlaSil

Nasıl yazımı beğendiniz mi? Yorum bırakarak benim gelişimime katkıda bulunabilirsiniz... Şimdiden katkınız için teşekkürler... Sevgiler ve saygılar... Ertan Yurderi (kocayurek)