22 Şubat 2007 Perşembe

Durdurun Dünyayı ...




Dün akşamdan bu yana içimde bir huzursuzluk var, hayırlara yorduğum...

Önce TV'lerde gördüğüm ülkemdeki acınası manzaralar, derken akşamın en ilerleyen saatlerinde Zeytinburnu'ndaki çöken bina, ardından TV'lerin canlı yayın görüntüleri...

Arabama atlayıp o bölgeye gidip insanlara yardım etmek geldi birden içimden... Yanıma da katacağım fotoğraf makinemle o AN'ları tek tek karelemek istedim yaşamıma... Sonra vazgeçtim bu düşüncemden... O AN'ları hiç yaşanmamış kabul etmeyi hayal ettim. O bina hiç çökmemiş, o insancıklar da hiç ölmemiş olmasını ne çok isterdim şimdi.. Ama kötü kader işte... Hepsinin yazgısı, böyle bir sonla karşılaşmakmış...

Bu sabahtan beri de, Uzakdoğu'da tsunami felaketinin yaşandığı dönemlerde hissettiğim gibi hisler içindeydim. Az önce de Doğu bölgelerimizden 5.9 şiddetli bir deprem haberi geldi, ardından...

Sabahtan beri TV'lerdeki vurdumduymazlık canımı sıkıyor... Bir çok kanalda işlenen kadın-erkek ilişkileri konusunda tartışmalar, "Yeter Ulan!!!!" dedirtecek düzeye çıktı...

Yahu kardeşim, memlekette tartışılacak, konuşulacak başka konu kalmadı mı? Herkes ahkam kesiyor TV ekranlarında. Sanki kırk yıllık profesörler gibi endamlanıyorlar...

Bu işi bir bilenlere bırakın... Bu ülkenin seçkin psikiyastristleri var, psikologları var. Onlar, toplumdaki her birey için ellerinden gelen her türlü yardımı yapmayı bekliyorlar... Siz kimsiniz ki, ne eğitiminiz var ki, çıkıp ahkam kesiyorsunuz... Reyting uğruna suni tartışmalar yaratıp, boşu boşuna ülkemde ve dünyada yaşanan olayları unutturmaya çalışıyorsunuz...

Elimdeki zapping aletiyle TV kanallarını tek tek turlamaya devam ediyorum... Dünyada da durum hiç açıcı olmadığını görüyorum...

Elimde değil, şu an çok sıkılıyorum...

Yöneldim, bilgisayarın karşısına geçtim, sandalyeme oturdum, ellerim klavye üzerinde geziniyor... Kelimeler teker teker cümleye dönüşüyor beyaz cam ardından... Ve bu satırları yazıp, yazımın sona doğru geliyorum...

Ne oluyor bu dünyaya ve bana böyle...

İçimden "Durdurun zamanı, durdurun dünyayı, inecek var" diye bağırasım geliyor...

İçerden eşimin robotik sesi bana gerçek yaşam varlığımı hatırlatıyor...

"Yemeğin hazır, hadi gel zıkkımlanmaya..."

Görüyorsunuz işte:

Yaşam her yerde bir şekilde devam ediyor!..

Ertan Yurderi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Nasıl yazımı beğendiniz mi? Yorum bırakarak benim gelişimime katkıda bulunabilirsiniz... Şimdiden katkınız için teşekkürler... Sevgiler ve saygılar... Ertan Yurderi (kocayurek)