23 Mart 2020 Pazartesi

Didim’de kıyılar halka bırakılmalı, otellere değil!..





Ege’nin şirin ilçesi sayılan Didim ilçemiz  bir yandan covid-19 ile mücadele ederken, bir yandan da yeni yaz sezonuna hızla hazırlanıyor… Ancak benim de anlayamadığım şeyler de yaşanıyor şu sıralar Didim’de… Çevre konusunda duyarlı biri olduğum için olağanüstü tedbirler yaşadığımız şu günlerde kavramaya çalışıyorum…
Hani kıyılar halkındı? Hani kıyılarda 50 metreye kadar yapılaşmaya izin verilmeyecekti? Hani kıyılar, beach’lerin ya da otellerin tapulu malı değildi?..

Biz Didimliler olarak yaz aylarının çeşitli günlerinde Didim’in çeşitli koy ve mevkiilerinde denize girmeyi severiz…  Bu koylar kamunun olduğu için özgürce denize girilebiliniyor… Ancak bazı yerlerde de denize girebilmek için ya para ödemeniz lazım, ya da korumalardan dayak yemeyi göze alıp ücret ödemeden oralardan faydalanmanız… Tabii birinci ve ikinci dediğim şeyler bize uymadığı, bizlere ters geldiği için bizler de ancak kamuya açık olan alanlardan denize girenlerdeniz…
Gerçi Didim Belediyesi geçenlerde çok güzel bir çalışma yaptı, Didim ve çevresindeki kıyılardaki yeni ve eski yapılaşmalar için önlemlerini aldı da biraz yüreğimize su serpildi. Bu sene yaz ayında daha çok yerden denize girebilme şansını yakalayacağız…
Bu arada daha düne kadar, Didim’in Yeşilkent mevkiinde Red Beach Bar’ının yanındaki arazinin önünden denize hiçbir ücret ödemeden girebiliniyordu. Oradaki açık alanda hiçbir yapılaşma ya da bir sahiplenilme de yoktu…
Ancak dünkü o güzel havada hem  biraz temiz hava almak, hem de sessiz ve sakin yerde soluklanmak için o mevkiiye gittiğimde Red Beach Bar’ın yanındaki eski The Roxy Hotel ile Red Bar arasına bir şeylerin yapıldığını görünce canım sıkıldı…
Oraya yapılan şey sanırım otele gelen müşterilerin deniz kıyısında güneşlenebilmesi için olan türden… Alt tarafına beton atılacak, üstüne demir profiller konulacak ve onun da üstüne plastik lambriler döşenecek gibi duruyor…
Bahsettiğim bu alanın kamuya açık bir alan olduğunu düşünüyordum. Otelle bir ilgisi var mı bilmiyorum… Ya da oraları birileri Beach’e mi dönüştürüyor onu da bilmiyorum… Çünkü bu sorularıma yanıt verebilecek yetkili birilerini göremedim, orada çalışanlar da sorularıma yanıt vermekten çekindiler… Ayrıca yürüyerek geçilebilen yolun bütünüyle kapanacak olması, doğal örtüyü bozup, çevreyi kirletmeyecek mi? Bahsettiğim bu yere yaz sezonu içinde şezlong konulursa ve orası da paralı olursa hiç şaşırmam…
Didim bu tür uygulamalarla var olan doğal kıyılarını bir bir kaybediyor, kaybedecek gibi de görünüyor… Denize girilecek yerler de birer birer Didim’de yaşayanların ellerinden bir şekilde alınıyor… Bu tür çalışmalara şimdiden önlem almak gerek… Bizler de bu konuda hassas davranıp sesimizi duyurmalıyız ki, yetkililer önlem alabilsinler…
Bu arada bugün yine işlerim için dışarıdaydım. Bankaların geç mesaiye başlaması dolayısıyla banka önlerinde yığılmalar gördüm. Ayrıca Didim’in tek PTT’si önündeki kalabalık fazlaydı. PTT’nin önündeki ATM’de para kalmamıştı, yetkililere bildirdim. İçerdeki ATM’yi kullanabiliyorsunuz… PTT Kargo’nun da orada olması sıkıntı yaratıyor sanırım. Kalabalık bu yüzdendi…
Hepinize corona’sız sağlıklı mutlu günler dileklerimle…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Nasıl yazımı beğendiniz mi? Yorum bırakarak benim gelişimime katkıda bulunabilirsiniz... Şimdiden katkınız için teşekkürler... Sevgiler ve saygılar... Ertan Yurderi (kocayurek)