29 Ocak 2010 Cuma

"Sana bir masal anlatayım mı?"


Siz çocukluğunuzu hatırlar mısınız bilmem...
Ben 4-5 yaşımdaki halimi, bugün bile hatırlarım...

Çocukluğumda, evdeki büyüklerimin bana öyküler ve masallar anlattığı zamanlarda, benim masal ısrarımdan bıkan büyüklerim, benimle şöyle dalga geçerlerdi...

"- Sana bir masal anlatayım mı?"
"- Anlat..."

"- Anlat demekle olmaz.. Sana bir masal anlatayım mı?"
"- Anlat..."

"- Anlat demekle olmaz.. Sana bir masal anlatayım mı?"
"- Anlat..."

"- Anlat demekle olmaz.. Sana bir masal anlatayım mı?"
"- Anlat..."

Bu tekerlemeler böyle uzayıp gider, sonunda "Bana bir masal anlat" demekten bıkmış olurdum...

Aile büyüklerim de benim bu ısrarcılıktan bıkmış olmamdan dolayı gayet memnun bir şekilde köşelerine çekilir, kendi işlerine bakarlardı...

Bugün; büyüdük ettik... Yarım asırlık kocaman adam olduk...
Hayatımız boyunca siyasi büyüklerimizden hep masallar dinledik...

Biz "Anlat.. Anlat.. Heyecanlı oluyor.." dedikçe onlar "bol keseden, işkembeyi kübradan" atıp tuttular, bizi hep aldatıp, durdular...

Gün geçmiyor ki onlardan yeni yeni "masal"lar dinlemeyelim...

"- Cart olacak, curt olacak.
- Şöyle köşe olacaksınız, böyle köşe olacaksınız...
- Bakın şu oldu, bakın bu oldu...
- Bize şöyle yapacaklar, bize böyle yapacaklar...
- Az kaldı, sıkın dişinizi... Sonumuz şöyle güzel olacak, böyle güzel olacak.. "


Bu "Cik ve cak" masalları hiç bitmek bilmiyor...

Sürekli bir masal dünyasında ve rüyasında yaşatıyorlar bizi... 

Bu arada sürekli masal dinleyen bizler de artık bıkıp usanıyoruz... Usanmayan, "ayran budalası" gibi her anlatılan masalı "büyük bir huşu içinde" dinleyen bir bölüm yandaşları da var elbet... 

Bu masalcılar ve avanesi, anlatılan masallardan dolayı sıkılıp sustukça, bize küçük çocukken yapılan taktik gibi, kendi köşelerine sessizce çekiliyorlar ve güya devlet işlerine bakıyoruz diyerek, bu arada deveyi hamuduyla götürüyorlar...

Kısaca; "Bize masal dinlemek, onlara da köşe dönmek" kalıyor...

İşte durumlar böyle olunca sayın okurlar, hep aklıma şöyle bir tekerleme geliyor...

Tabii ki tekerlemeyi ben başka şekile çeviriyorum "Zihni Sinir" zekâmla...

"Masal, masal, matitas...
Halkın geleceğini yiyenlerin kıçı tas..
Fasulye yemiş osuramazlar,
Kubura düşmüş çıkamazlar...
Seçim zamanı çıkacak sonucu görünce de,
Pırpır pırpır uçaklarla Amerika'ya uçamazlar..."

 
Bilin bakalım ben bugün size kimin masalını anlattım...

Anlamadınız mı hâlâ...

"- Anlamadım demekle olmaz..."
"- Anlat demekle de olmaz..."

 
Peki peki... "Size bir masal daha anlatayım mı..."

Ertan Yurderi

1 yorum:

  1. MASAL
    Bana masallar anlattınız
    uçurmak için dünyada
    masalarda

    benden gerçek öyküler sakladınız
    kasalarda

    beni hep şaşırttınız
    oyalamak için
    yasalarda

    bana
    benden
    beni
    kaçırttınız

    Nimet Köse

    YanıtlaSil

Nasıl yazımı beğendiniz mi? Yorum bırakarak benim gelişimime katkıda bulunabilirsiniz... Şimdiden katkınız için teşekkürler... Sevgiler ve saygılar... Ertan Yurderi (kocayurek)