3 Aralık 2009 Perşembe
"Uyu yavrum ninni, uyutayım mı anam seni..."
Bilimadamları insanların ayıkken mi yoksa uykudayken mi daha iyi öğrendiklerini araştırıyorlarmış...
İyi araştırsınlar... Bir diyeceğimiz yok elbet... Bilime hizmet ediyorlar...
Bu araştırmayı haberleştiren Anadolu Ajansı muhabiri, tıpkı fıkralarda olduğu gibi, bir Amerikalı, bir Alman, bir Fransız ve bir Belçikalı gözüyle sunmuş haberini...
Bu haberi okuyan Türk okuyucusunun en iyi öğrenme metodunu zaten çok önceleri bulduğunu hiç düşündü mü acaba?
Bu haberi okuduktan sonra ben de, bir Türk gözüyle konuyla uzaktan yakından alakam olmadığı halde, o bilimadamlarına ve haberi hazırlayan AA'nın muhabirine naçizane katkıda bulunayım dedim...
Efendim Amerikalı bilimadamları yaptıkları araştırmalarda uykunun ezber sürecinde önemli rol oynadığını kanıtlayıp, öğlen/akşamüstü uykusunun işitme duyusunun uyarılmasıyla hafızanın güçlendiğini tespit etmişler... Bunu da en ünlü bilim dergisi Science'da makale olarak yayınlamışlar...
(Hımm güzel... Demek ki öğleden sonra veya akşamüstü biraz kestirme yapmadan önce ezberlenecek metni sesli olarak okuyacağız, okuduğumuzu işiteceğiz, sonra da yan gelip yatacağız, kalktığımızda tamam... Her şeyi öğrendik demektir...)
Alman bilimadamları da tüm gün "gül koklayarak" ezber çalışması yapanların sonra uykuya yatıp uyandıklarında öğrenme konusunda başarılı olduğunu kanıtlamışlar...
(Hımm bu da güzel... Demek ki ezber çalışması yapanlar için, çarşıya, pazara ve park ve bahçeler müdürlüklerine gidip, sepet sepet gül alıp, "Gülü bir gün, seni her gün, gülü soluncaya, ezberi bitirinceye kadar" deyip istihareye yatacağız... Uyandık mı işimiz tamam... Her şeyi öğrendik demektir...)
Fransız bilimadamları da hem Amerikalı hem de Alman bilimadamlarının bu iki araştırmasını "Ulan acaba bu doğru mu, bizi mi kekliyorlar, bir de biz deneyelim" demişler ve uyku sırasında koku ve işitme duyularının uyarılmasının ezber yeteneğini artırdığını onlar da bir kez daha kanıtlamışlar...
(Hımmm bu da güzel... Bir taşla iki kuş misali olmuş, ama olmuş... Nasılsa hazır araştırma... Bir de sen kanıtlasan ne olur, kanıtlamasan ne olur... Fena mı olur, iyi mi olur... Melekler erkek midir, dişi midir?... Hay Allah bunun bu konuyla ilgisi yoktur... Neyse canım, onlar da diğer meslektaş bilimadamlarına yardımcı olmuşlar işte... Kıskanmayalım, hey ön taraftakiler, arkaya doğru ilerleyelim beyler!..)
Sıra gelmiş Belçikalı bilimadamlarına... Onlar da "iyi hafıza için iyi bir gece geçirmek gerektiği" görüşünü kanıtlamışlar... İyi bir gece geçirdikten sonra uyumanın zaman kaybına neden olmadığını, aksine, beynin iyi çalışmasına yardımcı olduğunu ve salgılanan hormonlar sayesinde bağışıklık sisteminin de kuvvetlendiğini açıklamışlar...
(Hımmm bu da güzel de, ama kafama da takılmadı değil hani... İyi bir gece geçirmekten kasıt ne yani? İyi gece geçirmek için n'apcaz... n'etcez... Onu anlatmamışlar... Bu konuyu havada asılı bırakmışlar. Muamma olmuş... Zaten iyi gece geçiren adamın veya kadının uyumaya zamanı mı olur yaw!.. Uyumaz valla... Zaman kaybıdır uyumak böyle zamanlarda... Hormonlar, hormonlarım, hormonlarımız, derkene sabahı sabah da ettik... Bağışıklık sistemimiz tamam... Hormonlarımız yerinde, onlar da tamam... Ama beynimizin çalışması nanay... Tık ses yok...)
Neyse gelelim artık yazımızın sonuna...
Ya zaten bu toplumun %47'si hep uyku halinde... Geriye kalanı da yarı-uyur, yarı-uyanık vaziyette... Dumura uğramış vaziyette...
Bu haberden sonra herkes yan gelip yattığı yerden ahkâm keser artık...
Geleceği gören atalarımız zaten boşuna dememiş: "Karpuz yata yata, tavuk otura otura, insan da uyuya uyuya büyür, gelişir, öğrenir, adam gibi adam olur..."
Hadi hayırlısı millet...
Uyurken yanınıza gül gibi birini katın, işitme organlarınızı, koku alma organlarınızı, bilumum organlarınızı ve hormonlarınızı da bu yatmanın içine dahil edin... Sabaha kadar ezberinize de çalışın... Sabah uyandığınızda dört dörtlük uykunuzu almış olmalısınız ama, hâlâ gaflet uykusuna devam eden öğrenciliğiniz devam etmektedir, meraklanmayın...
Hadi hep birlikte son bir kez daha ezberimizi tekrarlayalım:
"Uyutayım mı yavrucum uyutayım mı seni...
Uyutup muyutup, avutayım mı anam seni...
Hey gidi halkım, hey gidi vatandaşım, kalksana uyan,
Danalar girmiş bostana, bostandalar bu koca koca danalar
Bari aza yetinseler, bu kadar karınlarını doyurmasalar...
Eeee, eeee, eeee eeee... Pişşşş, pişşşş, pişşşş, pişşşş (Bu ninninin sonu gelmez, burada kestik...)"
Neyse şimdilik bana eyvallah, uykum geldi...
Ben yatıp uyumaya pardon öğrenmeye gidiyorum...
Gelince öğrendiklerimle devam ederim...
Ertan Yurderi, 3.12.2009
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Nasıl yazımı beğendiniz mi? Yorum bırakarak benim gelişimime katkıda bulunabilirsiniz... Şimdiden katkınız için teşekkürler... Sevgiler ve saygılar... Ertan Yurderi (kocayurek)