9 Mart 2006 Perşembe

"Kadınlar Günü" Sadece Senede Bir Gün mü Kutlanmalı?



Artık kesinlikle karar verdim... Biz erkekler, senede bir gün Kadınlar Günü'nü kutlamıyoruz, Allah'ın her günü biz erkekler için "Kadınlar Günü"ymüş...

Durup dururken bu konu da nerden çıktı böyle demeyin... Kafama esti, çıktı işte birdenbire... Çünki her gün, her an, hep aynı düşünce içindeyim de ondan... Genelde her yerde biz erkeklerin sözü geçer derler hep ya, hani en son söz de erkeğe aittir; Pehhhh!.. Bunu diyen her kimse ne büyük palavra sıkmış...

Kadınlarımızı hep "onaylama" halinde değil miyiz, Allah'ın her günü... Evet son sözü söylemek hep biz erkeklere düşüyor düşmesine de; O da "haklısın anneciğim", "haklısın karıcığımm" veya içinde "haklı" kelimesi geçen bir sürü cümle olmuyor mu? Oluyor, bal gibi oluyor hem de... Bu "onaylama" halini bekar ve evli erkeklere isterseniz bir sorun bakalım, hepsinden aynı yanıtı alacağınızdan adım gibi eminim...

Biz erkeklere göre;

Doğurgan bir dişidir çünki; düşüncelerimizin geniş kalçalı evreni kadınlarımız...

Ne onlarsız olunuyor, ne onlarsız yaşanıyor... Yaşam işte, hep böyle gelip geçip gidiyor...

Bize de bunları bir kez daha yazmak düşüyor...

Yorul kalbim yorul; Kadınlar, doyulmaz bir koşudur...
Yorul kalbim yorul; Kadınlar, yaşamanın öbür adıdır...
Yorul kalbim yorul; Kadınlar, ölüme bir başkaldırmadır...

Yaşamak bir öykünme olsa da...
Kadınlardan alınan mutluluk işte böyle ince bir ırmaktır içimizde...

Evet, "kadınlar" hakkında yazı yazmak tehlikelidir biliyorum. "Kadınlar" hakkında ufak bir yazı bile olsa bu yazdıklarınız, sonrasında ne yazarsanız yazın, hayatın gerçeğine doğru kaçınılmaz olarak sözcükleriniz yine aynı kalacaktır...

Çünki biz erkeklerin dilimize pelesenk edindiğimiz o kelime hiç aklımızdan çıkmıyor ki;
"Haklısın!.. Haklısın!.. Haklı!.."

Ertan Yurderi

2 yorum:

  1. Zülfü Livaneli Ayşe Arman söyleşisinde bir kavram dikkatimi çekti.Gerard Depardieu'ya sorulmuş -bir erkekte en beğendiğiniz özellik nedir diye,kadınsılık demiş- bir erkek olarak kadının bakış açısını,kadın ruhunu anlayabilmeyi,dünyaya öyle bakabilmeyi önemli bir değer ölçüsü olarak görüyormuş.sahi bu meziyete sahip kaç erkek var!gerçekte var mı acaba,var da biz mi görmüyoruz yoksa:)))))

    YanıtlaSil
  2. Merhaba Nihan,

    Depardieu'ya hak vermiyor değilim. Veriyorum...

    Ying Yang meselesinin bir başka anlatımıyla, ben şöyle katkıda bulunayım istersen... Her erkeğin içinde biraz kadınsılık ruhu, her kadının içinde de biraz erkeksilik ruhu var kanımca ... :)

    Bu konuda istisnai olarak hemcinslerinden farklı olarak düşünen erkekler de var muhakkak... Onların kadını hissedişi bambaşka oluyor... Sonuçta erkekleri de bir kadın doğurur... Kadın hassasiyetine bu yüzden önem verir... vs.. vs.. vs..

    Aslında bu konu için Sigmund Freud’un kadın psikolojisine erkeksi bakış açısından bakmak gerekir...

    Freud bile erkeksi bir cinsellikten hareket ederek yaklaştığı kadınlarla, özellikle de ilk kadın hastalarıyla kurduğu özdeşleşme ve idealizasyon nitelikli ilişkisinden hareketle psikanalizi keşfetmiş ve bu yaratıcı hareketinin temelindeki kadınsı öğeleri ele almıştır...

    Kadınsı öğelerden kısaca bahsetmem gerekirse; Kadınlık anatomik bir gerçeklik, ama aynı zamanda bu anatomik gerçekliğin ve bu gerçekliğe eşlik eden dürtülerin bileşimiyle ortaya çıkan bir ruhsallıktır...

    Bir de tabii tüm bu psiko-cinselliğe eşlik eden, onu biçimlendiren toplumsallık vardır ki... O da; küçük bir kızın, genç kızın ve daha sonra kadın olan bir yetişkinın, toplumların, toplulukların imgeleminde belirli ve belirlenmiş yeridir muhakkak.

    Konuya geri dönersek; Depardieu gibi ben de bir erkek olarak kadının bakış açısını, kadın ruhunu anlayabilmeyi, dünyaya onların gözüyle bakabilmeyi hem önemli bir değer ölçüsü olarak görüyorum hem de öyle yaşıyorum ... :)

    Neyse yanıtım biraz uzun oldu, özür dilerim...

    Sevgiyle kal, selamlar ...

    Ertan Yurderi ...

    YanıtlaSil

Nasıl yazımı beğendiniz mi? Yorum bırakarak benim gelişimime katkıda bulunabilirsiniz... Şimdiden katkınız için teşekkürler... Sevgiler ve saygılar... Ertan Yurderi (kocayurek)