23 Kasım 2004 Salı

Nankördür derler kedilere ama...




Nankördür derler kedilere ama...
İyidirler ve sevdi mi tam severler...

Kedim, canım kedim... Şanslı... Dört ayaklı sarışın tekirim benim... Yakışıklı mı yakışıklı... Bitirim mi bitirim... Çapkın mı çapkın... Üçkağıtçı mı üçkağıtçı... Kendini insan zanneden kedi mi, yoksa bize insan olduğumuzu hissettiren kedi mi... Her ikisi de belki de yaşantımızın...

Evimi evi bildi... Beni, eşimi ve kızımı ailesi bildi... Sevdi mi sevdi, sevdi... Sevgisini herkese eşit mi veriyor? Hayır... Nabza göre şerbet misali...

Kızımı abla biliyor bilmesine de ama biraz kıskanarak seviyor ablasını, aslında kızım da onu kıskanıyor, bana sevgisini daha fazla verdiği için...

Eşimle ilişkilerine gelince... Ben yokken, eşimin peşinde "anneeaawww anneeawww" diye mırıldanarak dolaşan, eşimin annelik içgüdülerini okşayarak ona her istediğini yaptırtan, fırsatını bulduğunda da eşimin kucağını cennet yatağı belleyip üzerine atılıp orada doyasıya uyuyan...

Ben geldiğimde ise, annesine benim yanımda bir anne gibi terbiyeli davranan... Dedim ya, nerede ne zaman, nasıl hareket edeceğini bilen, sevgisini eşit paylaşmayı seven bir kedi...

Benimle ilişkilerine gelince... Beni kendine dost, arkadaş hatta ileri giderek eş bilen, her türlü cinsellik gücünü üzerimde tatbik etmeye kalkışan, istediğinde seven, istediğinde döven, istediğinde öpen, istediğinde de küsen bir ilişki tarzını seviyor... Akşamları eşimden ve kızımdan daha fazla beni camda ve kapıda bekleyen, ayakkabılarımı çıkartmama bile tahammül gösteremeden üzerime atlayıp, beni öpen bir kediden bahsediyorum...

Akşam iş dönüşü yediğim akşam yemeğinden sonra üzerime çöken rehavetle tv karşısına geçtiğimde kucağıma mırıldanarak gelip, bana çıkarttığı çeşitli nağmeli mırıldanmalarıyla şekerleme yaptırtan ve üzerimdeki günün yorgunluğunu çıkartan bir kedi...

Zaman zaman küseriz... Neden mi? Ona olan ilgimin biraz azalmasına şahit oldumuydu, döner kıçını oturur.. Hiç pas vermez... Suratını asar.. Yalvarsan dönüp bakmaz... O zaman alırım kucağıma başlarım ben onu sıkıştırmaya, gözgöze gelmek bile istemez... Kafasını çevirip durur, küser de çok kolay, barışmaz da kolay kolay... Yalvartır durur beni kedioğlukedi... Neyse sevdiği mamayı veya sevdiği oyuncağını önüne koydum mu, küslük biter, sevgisellik başlar...

Daha ne diyeyim... Neler edeyim... Neler anlatayım Şanslı'ya dair... Kedi mi, yoksa sevgi yumağı mı Yaradan'ınım bana bahşettiği Şanslım, dört ayaklı, bir kuyruklu, kaytan bıyıklı, bal gözlüm...

İyi ki var evimde ve yaşıyor bizlerle, kendilerini sevgi eksikliğine gardiyan tayin etmiş olanlara inat mı inat...

Ulan Şanslı... Ne Şanslı adamsın be... Bak senden bahsediyorum her an, her şekilde, her yerde... İyi ki VAR'sın be oğlum... Mutluyum, sevgiye dair seninle...

Babişkon... Mırrrrrrr.....

Ertan Yurderi

2 yorum:

  1. Çok tatlı ve çok akıllı bakan bir kedi..Bi de ismi gibi şanslı yavrucak, size rastlamış:)))

    YanıtlaSil
  2. İyi ki var Şanslı ve iyi ki birbirimizi çok seviyoruz... :)

    YanıtlaSil

Nasıl yazımı beğendiniz mi? Yorum bırakarak benim gelişimime katkıda bulunabilirsiniz... Şimdiden katkınız için teşekkürler... Sevgiler ve saygılar... Ertan Yurderi (kocayurek)