14 Eylül 2007 Cuma

Çanaklandık yozlaştık (mı?)


Çanak antenler ve uydu alıcıları da hayatımızın vazgeçilmezleri arasına tıpkı özel TV'lerin girdiği gibi girdi.

Eskiden birkaç TV kanalını daha iyi seyredebilmek için elimizdeki devhülasa alüminyum antenlerle damlar üzerinde Mart kedileri gibi gezinirken, şimdilerde de elimizde değişik çapta çanak antenlerle uyduların peşine düşer olduk... Çanak kurarken bir milim oynatsanız, o uyduyu seyredemiyorsunuz, çanak anten kurmak ustalık istiyor vesselam...

Ne kadar da çok TV seyretme sevdalısıymışız meğer. İyi görüntü alacağım, daha çok kanal seyredeceğim diye bu işi öyle abartanlar var ki... Bir çanakla yetinmeyip, evinin damını irili ufaklı birkaç tane çanak anten koyduranlar da yok değil hani...

Adam Türkçe'den başka dil bilse amenna... Bilmediği dillerdeki TV yayınlarını seyretmeyi öyle abartmış ki, bu işi hobi olmaktan çıkartmış, hastalık haline getirtmiş...

Bu hastalığını internet ortamına da taşımış. Uydu konusunda yüzlerce forum açılmış. Bu forumlarda da uydu yayınlarının daha nasıl kaliteli ve özgürce seyredilmesinin tüyoları bile verilir olmuş... Şifreli kanallar, şifresiz kanallar, mobil uplinkler, downlinkler vs.. vs.. günü gününe ve anı anına paylaşılır hale gelmiş bu ortamlarda...

Buraya kadar yazılanların çoğunu birebir yaşayanlar vardır elbet bu satırları okuyanlar arasında.

Elbette teknolojik gelişmeye bir sözümüz yok... Adı üzerinde teknoloji... Hızlı bir gelişim halinde... Bundan da sonuna kadar yararlanmak hepimizin hakkı... Ve yine bu yabancı uydular ve bu uydular üzerinden yayın yapan TV kanalları da bizim sorunumuz değil ve olmamalı da...

Bu arada bu teknolojiyi beğenmiyorum kanısı da çıkmasın... Herkes, özgürce, dilediği uyduyu ve o uydular üzerinden dilediği kanalı da seyredebilir, bu o kişinin en doğal hakkıdır ve sadece o kişiyi bağlar, buna da hiçbir sözüm yok...

Şimdi söz sırası geliyor dayanıyor bizim uydumuz olan Türksat uydusuna... Şu anki güncellemelere bakılırsa Türksat uydumuz üzerinde 200'ü aşkın TV kanalı var. Bunların bazıları yerel, bazıları ulusal, bazıları şifreli, bazıları yabancı ve bazıları da "laf olsun, torba dolsun" kanallar...

Yerel, ulusal ve şifreli kanalların içinde hepimizin bildiği aşina TV kanalları var... Bunların yanında da etnik köken, siyasi görüş, dini içerikli kanallar da var...

Bu arada da, Türkçe'den başka hiçbir dil bilmeyen ve amacı sadece TV yayınlarını daha net seyretmek isteyen bir mazbut aile evine çanak anten takıp uydulanınca, kendini bir TV deryasının içinde bulmaya başlıyor...

İnsanlar tüm bu TV kanalları arasında gezinirken kendi dünya görüşüne, düşüncelerine, psikolojisine uygun kanalar bulmaya ve izlemeye de başlıyor haliyle...

Hani bir de yukarıda "laf olsun, torba dolsun" tarzı kanallardan bahsetmiştim ya... Bunlarla da karşılaşan aileler, ya önlem alıyorlar bu tür kanalları silip atıyorlar uydu alıcılarının hafızalarından, ya da bu tür kanalların müdavimleri arasında yerlerini alıyorlar...

Hiçbir zaman canlı yayın yapmayan sadece ekrana birkaç kadın görüntüsü verip kişilerin cinsel isteklerini kabartıp orada verilen numaraları arayanların ceplerini boşaltan kanallar da var bu Türksat uydusunun içinde... Bunların sahipleri kimlerdir bilinmez... Bunları Türksat'a kim almıştır bu da bilinmez...

Adları; Kırmızı, Love, Sıcak, On+, Assk, Stop/T.Temp, Tatil, Mobilca TV, Tube, GA TV vs.. vs.. olan TV'lerdir bunlar... Hele içlerinde yayına yeni çıkan bir Finest TV var ki, resmen bu kanalda çöpçatanlık yapılmlakta, tıpkı diğer yabancı uydulardaki cinsel sohbet hatları gibi hatunları çıkartıp konuşturarak yayın yapmaktadırlar...

Bir de adlarının içinde Manolya, Berat, Kutlu, İman, Vix, Promosyon ve vs.. vs.. olanları var ki, bunlar da alenen insanların dini duygularını sömürmekte ve o kesimin cebinden parasını nasıl ütebilirizi oynamaktadırlar... Şu şu numarayı ara, cebine şu sure gelsin, şu şu numarayı ara duaların kabul olsun... Vs.. Vs..

Şimdi diyeceksiniz ki ne var bu anlattıklarında... Bu ülkede demokrasi var kardeşim... Dileyen istediğini yapar, istediğini alır, istediğini verir, istediğini seyreder, onu yapar, bunu yapar, şunu yapar vs.. vs..

Ben bu çokseslilikteki yozlaşmadan bahsediyorum ... Dikkatleri bu yönde toplamanız için yazıyorum bu satırlarımı...

Durum öyle bir hal almış ki, bunun önüne geçmek artık imkansız gibi görünüyor...

Kendi uydumuzdan bahsediyorum... Öyle kalitesiz programlar, sunucular, dilde yozlaşma ve etnik kökenleri tetikleyici, dini istismar edici öyle programlar var ki bu uydular da... Bunları ne RTÜK kapatır, ne de engelleyebilir...

Bu tür yayınlar her an evimizin içinde beyaz camlarımızın ardından beyin yıkamaktadırlar... Bu arada reyting ve para nerede varsa ulusal kanallarda bu reyting canavarı içindeki yerlerini hemen alıyorlar, bahsetmiş olduğum kanallara benzemeye çalışıyorlar günden güne...

Kısacası; Bir başıboşluk ve başıbozukluk almış başını gidiyor Türksat uydumuzda... Müziğimiz müziklikten çıkmış, kültürümüz de kültürlükten... Kanalların çoğunda avaz avaz avazlanan sanatçının hangi tür müzik söylediği ise muamma... Türküyle karışık pop mu, arabesk mi, sanat müziğimi söylüyor hiç belli değil...

"İslamı en çok bizim kanalamızda yaşar bulursunuz" diye yayın yapan kanallarda işi abarttıkça abartıyor, o kanalları seyrederken kendinizi ya Arap ülkesinde, ya da çok fakir bir Afrika Müslüman ülkesinde hissediyorsunuz... Arapça ve Osmanlıcadan bozma anlamını bir ay düşünseniz de bulamayacağınız süslü kelimelerle program sunanlar mı istersiniz, küçük çocukların beyinlerini yıkayıcı çizgi filmler mi isterseniz her türlüsü var bu kanallarda...

Neyse sözün kısası; bence bir ülkeyi içerden çökertmenin, yıkmanın diğer bir yolu da kültürel yozlaştırmadır, bunu el birliğiyle başarıyorlar her türlü teknolojiyi kullanarak...

Kalitesiz kanalları uydu üzerine çıkartan Türksat'ı da kınıyorum...

Son söz olarak da diyorum ki; "Çanaklandık, daha da mı yozlaştık acaba?"...

Ertan Yurderi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Nasıl yazımı beğendiniz mi? Yorum bırakarak benim gelişimime katkıda bulunabilirsiniz... Şimdiden katkınız için teşekkürler... Sevgiler ve saygılar... Ertan Yurderi (kocayurek)