10 Mayıs 2005 Salı

“Hummo da Mumba” Kİ’siii…


Yaw, Heboiki’ye inisiye olan müritlerimden, çok pardon inisiyemlerimden gelen sorular karşısında bu açıklamayı yapmayı bir borç bilirim tabiikine de…

Hadi yine iyisiniz, tam da Herderdedeva hocanızın en müsait gününe denk geldiniz… Açıklayayım, açıklayayım … Aydınlanın, aydınlatın… Çok bilinmeyenli denklem, değil bizimkisi…

Bir gün bir mürit pardon bir öğrencim;
“Lokman Hocam, ‘Hummo da Mumba Heboi’ diye sizin öğretinizden daha iyi bir öğretiye de inisiye türü varmış… Hocası da iyiymiş… Tibet’ten gelip, Heboiki’ye meraklı olanlara inisiye etmeye başlamış” dediler… “Anlamadım” dedim ilk önce… Heboiki’ye inisiye olanlara mı “Hummo da Mumba Heboi”yi düdükleyecekler, yoksa sadece Heboiki meraklılarına mı diye tam düşüncelerime dalmışkenkene (Hadi sadece Heboiki meraklıları olsa iyi, bir de Heboiki inisiyelerini kancayı takmışlar) bir öğrencimin şu sesiyle uyumuş olduğum uykumdan uyandım…
“- Hocammmmm, siz Üstad Eritinato Yokiyama hocanızla bir irtibata geçseniz de bize bu işin bir aslını şeyyy etseniz” dedi..
“Ulan bu saatte de olur mu dedim” kendi kendime… Saate baktım, eh yollucadan iyice bir saat….
Yükseltilmiş Büyük Üstat olan Eritinato ile tam contact kurma zamanı… Neyse önce bir connect olalım dedim, sonra da contact kuralı mı deneriz.. Nasılsa yukarıda buradaki gibi bir türlü bağlanamayan hatlar, adsl sistemleri ne bileyim uydu linkleri falan feşmekan yok.. “Zınk” diye düşünüp, “Zank” diye “Connect” oluyorsun… “Disconnet olamıyorsun” (resmen mı..tın yani…)
Connect olduktan sonra da; “Hoca Üstat, hoca Üstad… Hadi gel de bana tak tak” deyince Yüksek’lerden gelen hızla contacta geçiyorsun falan… Daha dünyamın güzel insanları bu sisteme geçmedi ama yakındır, yakındır… Değer tüm bunlar… Değer bu can-ı değer insanlara…
Neyse biz de aynısını yaptık, “Zınk” diye düşünüp, “Zank” diye Connect olduk ana sisteme… Ardından da; bizim Yükseltilmiş Heboiki Üstadı Eritinato üstadı çağırmaya sıra geldi…
“Hoca Üstad, hoca Üstad… Hadi gel de bana tak tak” dedik üç kere… Ses yok.. Yine denedik, yine ses yok… Alt katmanlardan bir Varlık gelip dedi ki;
“Şu anda Hoca Üstad hacet gideriyor, az sonra gelecek…” Hay dedim, ya… Orada da bu iş devam ediyor mu hala?… Yok mu bunun çaresi be oralarda falan oldum yani…
Neyse ben connect vaziyette beklerkene; bir sürü contact kurmak isteyen varlıklar da gelip gitti, gelip gitti… Kimisi “hiiii, hiiii”, diye gülüp gitti, kimisi “Ne işin var lan buralarda” falan deyip gitti… Ne de olsa yukarıdaki sistemin buradan pek fazla farkı yok… Eh bu sisteme böyle “zank” diye bağlanırsan bu sistemde karşına alttakiler de çıkar, üstkattakiler dee… Kime denk geleceğin belli olmaz…
Allah’tan bizim Yükseltilmiş Heboiki Üstadın kendine has bir gelişi var ki, onu tanımamak imkansızdır.. Neyse, baktım az sonra Yükseltilmiş Heboiki Üstadı Eritinato hocam geldi… Arkasından da bir sürü peçeteler ardından sürükleniyordu…
“Ulan Lokman, burada da rahat bırakmıyorsun beni be… Bi güzel sı..tırtmadın bana… Ne var ne istiyon?” Sesi hiddetliydi tabii.. Eh kim olsa böyle bir durumdayken gelmek istemez…
“- Şeyyyyy hocam, bir şey sorcem, yardım şeyyyyetseniz” diyecek oldum ürkerek…
“- Tamam oğlum Lokman, keyfimin en güzel yerine ettin ama neyse neymiş bakalım söyle hacetini?” dedi… Sesi yumuşacıktı… Korkum geçti gitti..
“Yaw Yükseltilmişim, Aslanım Eritinatom” dedim.. “Sen bize Heboiki’den sonra Hummo da Mumbokİ’yi neden vermedin? Baksana ortalıkta bir zat-ı muhterem çıktı… Bunu Heboiki’ye inisiye olanlara dağıtmaya başladı… Söyle usta, sen ne düşünüyorsun bu hususta… Nerden çıktı şimdi bu?” dedim…
Gülümsedi ve dedi ki;
“Oğlum Herderdedevam… Bunlar Veşekilen, Veşekilen, Veşekilen”… Önce anlayamadım… Sonra jeton düştü… “Bunlar suretin sureti, bunlar vesaire şeyler” demek istemiş…
Çünkü Heboiki’yle uçmaya başladığınızda ulaştığınız noktada öyle enerjiler varmış ki, bunun ucu bucağı, sonu kıçı yokmuş…
Ya güzel bir seviyeye denk gelir, burada kayan frekansını düzeltirler, ya da yanlışlıkla boktan bir seviyeye gelir, façayı çizdirip, aşağıya en aşağılara çekerlermiş seni… Sonrası, sonrası malum… Ortalıklarda dolaşan bir sürü “Ben neydim, noldum, Darmadağın oldum, Yandım, Bittim, kül oldum” diyenlerden olurlarmış…
“Valla” dedi, “Sen bilirsin Lokman’ım, Herderdedeva koçççum benim…” “Sen öğretine devam et, biz buradakiler onlara buradan bir ayar çekeriz”… dedi… Tekrar, yaptığı işi devam etmeye gitti…
Biz de “Disconnet” olup çıktık sistemden…
İçim bir rahatlamıştı artık, ohhhhhh… Bunu hemen bizim müritlere, pardon öğrencilere de aktarayım dedim…
Kısacadan hallice: “Siz, siz olun, içinizdeki Yaradan’ın Ki’sine güvenin… O en yüce kaynaktır… Onun enerjisi tüm evreni çevreler… O’ndan izinsiz ve habersiz hiçbir şey olmaz… O size çok yakındır…”
Büyük Üstat, Grandmasterlerın masterı,
Yükseltileceklerden
Lokman Herderdedeva Hoca’nız…
Kaynak: www.heboikiturkey.com,
www.enbuyukmasterbizimmaster.com,
www.lokmanherderdedeva.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Nasıl yazımı beğendiniz mi? Yorum bırakarak benim gelişimime katkıda bulunabilirsiniz... Şimdiden katkınız için teşekkürler... Sevgiler ve saygılar... Ertan Yurderi (kocayurek)