Fobiyi kısaca tanımlamamız gerekirse, bir şeye karşı duyulan korkunun,
bireyin gündelik yaşamını olumsuz yönde etkilemesi halidir diyebiliriz.
Halk arasında pek hastalık olarak kabul görülmez ama aslında fobi,
bir ansikiyete bozukluğudur... Fobisi olan insanlar da "fobik" diye
adlandırılırlar...
Fobi türlerini A'dan Z'ye kadar
sıralayacak olursak bu yazının sonu gelmez... O kadar absürd konulu fobiler vardır
ki, işin içinden çıkamazsınız...
Ülkemizde de yaşanan koronavirüs salgını sonrası yeni
bir fobimiz daha oldu, koronafobi...
Koronafobik insanlar günden güne alınan önlemler ve çoğalan ölümler sebebiyle daha da
rahatsızlık duymaya başladılar... Hele ki belli yaş grubundakilerde tavan yaptı
bile diyebiliriz bu fobinin...
Bu fobik kişiler hem kendileri hem de aileleri için endişelenen
insanlardan oluşuyor... Nasıl
endişelenmesinler ki? İşsiz kalma endişesi, iş bulamama endişesi, borçlarını ödeyememe endişesi, kira ödeyememe endişesi, faturaları
ödeyememe endişesi, aç kalma endişesi ve en önemlisi de ölüm korkusu ve vs. vs. vs.
diyebileceğimiz onlarca kaygı ve endişe hali...
Tüm bu korku ve endişeler
altalta sıralanınca da günlük yaşam olumsuz yönde etkileniyor
haliyle...
Ancak toplumda öyle bir kesim daha var ki, onlar her şeyden
haberli fakat rahat davrananlar, yine öyle bir kısım var ki, onlar da her şeyden bihaber
şeklinde yaşamlarını sürdürenler...
Bu ikinci ve üçüncü tür kişilerin rahat
davranışları yüzünden fobik insanlar daha
da endişeli hale gelip, öfke patlamaları yaşayabiliyorlar...
10 Nisan 2020 gece saat 22.00 itibariyle Türkiye'nin 31 ilinde
geceyarısından itibaren uygulanacak 2 günlük sokağa çıkma yasağı dolayısıyla büyük bir karmaşa yaşandı çoğu şehirlerde... Tabii
ki en büyük karmaşa, yine büyük şehirlerde oldu... Bu
duruma hazırlıksız yakalananlar (ki bunlar ikinci ve üçüncü tür olan kişiler)
kendilerini sokağa atıp adeta koronavirüse meydan okudular...
Büyük şehirlerde marketlere
ve fırınlara yağma yaparcasına hücum edildi... Çoğu market ve fırın önünde kavgalar çıktı... Ufak tefek
yaralanmalar dahi oldu...
Oysa bir aydan bu yana TV'lerde boy gösteren bir çok Profesör sıfatlı kişiler
Koronavirüs konusunda değerli
bilgiler de veriyorlardı... Bir tıp fakültesi öğrencisi gibi çoğu şeyi anlamaya ve
algılamaya başladığımız bir dönemde yaşandı tüm bu olaylar...
Bu da demek ki verilen bilgilerin bir işe yaramadığını, olası bir sokağa çıkma yasağı ilanı öncesi böyle bir kaosun
yaşanabileceği gözardı edildiğini ortaya çıkardı...
Oysa koca koca profesörlerin içinde sosyologların,
psikologların ve hatta psikiyatristlerin de olması gerektiği ve halka bu
belayla ilgili psikolojik olarak nasıl mücadele edeceklerini,
olası bir sokağa çıkma yasağında neler yapabileceklerini de anlatmaları
gerekiyordu...
Geç kalındı... Her şey için çok geç kalındı... Başladığımız
noktaya geriye döndük birkaç saat içinde... 10 Nisan gecesi yaşananların hastalık
olarak geriye dönüşü nasıl olacak bundan böyle merak konusu...
Ancak evlere zorunlu olarak tıkılan koronafobik insanların endişesi bin kat
daha arttı bu yaşananlar karşısında... Öfke nöbetleri gündelik yaşamlarını
etkiler hale geldi, gelmeye de devam ediyor... Edecek gibi de görünüyor...
Toplumun bu hale gelmesine sebep olan ŞEY'ler bütününü halk çözecek değil... Bunları
da oluşturulan bilim kurulu insanları çözecek... Kocaman kocaman tirtli profesörler çözecek, sosyologlar,
antropologlar, psikologlar, psikiyatristler çözecek... Halka gerçek bilgiler verilerek,
aydınlatılacak ve bu bilgiler eşiğinde yeni yol ve yöntem izlettirilecek...
Tüm bunlar yapılmazsa,
uzun süreli olası bir sokağa çıkma yasağı öncesi bu yaşananların
bin kat daha fazlası yaşanır bu ülkede bilesiniz...
Covid-19 sığmaz artık ne köye, ne şehire
Koronafobik olduk ölüm gelince bedene
Yavuklu yerine, soğuk mezara
Sokulduk ey halkım, unutma
bizi!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Nasıl yazımı beğendiniz mi? Yorum bırakarak benim gelişimime katkıda bulunabilirsiniz... Şimdiden katkınız için teşekkürler... Sevgiler ve saygılar... Ertan Yurderi (kocayurek)