‘Evde Kal’amayanlar dizimizin altıncı bölümünde Didim Ticaret Odası Meclis Başkanvekili ve Gıda Grubu Meclis üyesi aynı zamanda da “Çeşni” adlı fırın sahibi Tevfik Güroğlu‘nu kendi işyerinde ziyaret ederek, “Covid-19 salgını günlerinde ve sokağa çıkma yasağı yaşanan günlerde sektör sahiplerinin yaşadığı zorluklar” konusunda bilgi aldık…
“.. Koronavirüs pandemisi salgını yaşadığımız bugünlerde sektörümüzde çalışanların mesai saatleri azaldı, dolayısıyla bizlerin iş yükü biraz daha arttı.
65 yaş üstü ve 20 yaş altı personellerimiz çalışamadığı için, personel sorunu yaşasak da, Didim’deki 25 fırın, bizim gibi aile işletmesine dönmek zorunda kaldı.
Örneğin bizim fırınımızda; eşim, oğlum ve ben devreye girmek zorunda kaldık. Çalışanlarımız içinde yalnızca hamurkâr arkadaşımız maaşlı olarak çalışıyor şu an.
Fırınımızda iki ekip halinde çalışıyoruz, gece 02.30’da normal somun hazırlıklarımızı yapıyor ve sabah ekmeğini hazırlıyoruz. Gündüz saat 08.30 gibi pideci olan ikinci ekip çalışmaya başlıyor.
Didim’de yaklaşık 100 bin nüfus yaşıyor varsayımı üzerinden kapasitemizi ayarlıyoruz. Karantina günlerinden önce kişi başı tüketim bir ekmeğin %60’ı gibi düşünülüp öyle üretim yapılırken, bugünlerde bir ekmeğin tüketimi %40’lara kadar geriledi… Dolayısıyla ekmek tüketimi biraz düştü… Kısaca 25 fırın değişik kapasitelerde üretim yapsa da, yaklaşık olarak günde 40 bin ekmek üretiyoruz.
Sokağa çıkma yasağını yaşadığımız ilk gün 25 bin adet ekmek fırıncıların elinde kaldı.
Bu süreci tüm fırıncılarla birlikte yaşadığımız için, bu son 4 günlük sokağa çıkma sürecinde ilk iki gün tedbiren kapasitemizi düşürmek zorunda kaldık, bu yüzden ekmek konusunda ilçe bazında biraz sıkıntı yaşansa da, sonraki iki gün daha önceki planlanan bölgelerde ekmek dağıtımlarında sorun çıkmadı. Ramazan’ın da araya girmesi ile birlikte bu kapasitemiz % 50-60 düzeylerine çıktı.
Yalnızca Ramazan pidesinde geçtiğimiz yıla oranla %15 oranında fiyat artışı yaptık. 200 ve 400 gramlık pide fiyatlarımız, sade, susamlı ve yumurtalı olması durumuna göre farklılık gösteriyor. Şöyle ki; sade pide 1.75 – 3, 5 TL aralığında, susamlı pide ise 2 – 4 TL aralığında oldu. Diğer ekmek fiyatlarımız eskisi gibi devam ediyor.
Biz de Didim halkına en iyi ve en temiz gıdayı ulaştırmak için canla başla çalışan, sokağa çıkma günlerinde o harlı fırın ateşinin karşısında özveriyle mesai harcayan sektördeki tüm fırıncılar için kendisine teşekkür ederek, yanından ayrıldık…
Aydın’daki bir çok ilçede ekmek fiyatları bilindiği gibi arttı ve 200 gr. ekmek 1.5 TL’ye satılmaya başladı. Didim halkının yanında olma kararı alan Didimli fırıncılar olarak, korona pandemisi sürecinde rahat bir ortam sağlanana kadar ekmek gramajımızı düşürmeden 240 gr. ekmeği 1.5 TL’den satmaya devam edeceğiz…
Bu arada fırıncı esnafının fırsatçı gibi değerlendirilmesine üzülüyoruz. Un üreticileri ülkede rüzgâr yön değiştirdiği zaman bile anında torbada % 2 – 3 gibi bir artış uyguluyorlar. Bunlar gözönüne alındığında girdi fiyatlarımız da önceki yıllara göre % 100’ün üzerinde arttı. Hakeza maya fiyatları da bu oranda yükseldi.
2000’li yılların başında bir ekmek fiyatı ile şehir içi ulaşım fiyatı aynı idi. Bu karşılaştırma devam etseydi, bugün ekmek fiyatı 3 TL’den az olmaması gerekliydi. Bu yüzden biz de düşen bu kâr marjımızdaki kaybı, aile üyelerimizle birlikte çalışıp, ücretli işçi çalıştırmamakla telafi ediyoruz.
2018 yılının Nisan ayındaki 50 kg ekmeklik unun fiyatı 65 TL bandında iken, şu anda randımanlı un’un torba fiyatı 125 TL bandında seyrediyor.
Biz sektör olarak, toplumun lokomotif sektörüyüz. Her gün 82 milyon insana ulaşıyoruz. Bunun büyük sorumluluk olduğunu biliyoruz ve ona göre yaşantımızı sürdürüyoruz.
Mahallemiz insanlarıyla her gün iletişim halindeyiz. Pandemi günlerinde Vefa Grupları üzerinden ulaşanlar hariç , 65 yaş üstü müşterilerimize bir ekmek istese bile adreslerine gidip teslim ediyoruz.
Ramazan günlerinde komşularımızın bize ilettiği ihtiyaç sahibi ailelere her gün 40 – 50 adet ekmeği Ramazan ayı hürmetine ve gelenek ve göreneklerimizden, örf ve ananelerimizden öğrendiğimiz şekilde ulaştırıyoruz.
Bu uygulamamız Ramazan sonrası bir miktar düşecek olsa da bunu kendimiz gönüllü olarak zaten yapıyoruz. Bazen de müşterilerimiz askıda ekmek uygulaması yapıp, parasını ödeyip fırınımızda ekmek bırakıyorlar, bunları da yine ihtiyaç sahibi insanlara ve ailelere ulaştırıyoruz.
Bu sıkıntılı günlerde 1.5 aydır işyerini açamayan esnaf dostlarımız var. Bu işyerlerinde yevmiyeyle çalışan kalabalık nüfuslu müşterilerimiz var. Bildiklerimize, tanıdıklarımıza ya da bize ulaştırılan bilgiler ışığında onlara da fırınımızdan destek olmaya gayret ediyoruz.
Korona salgını günlerinin bizlere dezavantajları olduğu kadar, avantajları da oldu. Kısa mesai saatlerinden dolayı iki kat performansla çalışıyoruz ama, 10 yıldır hiçbir Ramazan ayında ailemle birlikte iftar sofrasına oturma fırsatını bulamamıştım, şimdi oturabiliyorum ve bu beni çok mutlu ediyor.
Tek dileğimiz, ülkemizde ve dünyada bu sıkıntılı günlerin çabuk bitmesi… Bitsin ki biz yine sektör olarak çeşitli fedakârlıklar yapabilelim…
Bir de bu günlerde bizleri motive eden ve moral veren bir şey de, müşterilerimizin bizim emeklerimizden dolayı bizzat teşekkür etmeleri ve bizlere harcadığımız emek için dua etmeleri… Bizler de onlara bu yaptıkları için teşekkür ediyoruz…
Sonsöz olarak olarak diyebilirim ki; Didim’deki 25 fırıncı esnafımız başta olmak üzere, tüm meslektaşlarımız sorumluluklarımızı biliyoruz ve halkımıza en iyi ve en temiz gıdayı ulaştırmaya elbirliği ile devam edeceğiz…”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Nasıl yazımı beğendiniz mi? Yorum bırakarak benim gelişimime katkıda bulunabilirsiniz... Şimdiden katkınız için teşekkürler... Sevgiler ve saygılar... Ertan Yurderi (kocayurek)