Didim’in “UMURSAMAZ” takımı!..

Didim'de yaşamlarını sürdüren bir kesim kendisini koronavirüsten korumak için önlem alıp kurallara uyarken, bir kesim de sanki virüs mirüs yokmuş gibi  "UMURSAMAZ"lığını sürdürüyor... Bunu da büyük zevkle, hem de başkalarının yüzüne baka baka üstelik sırıtarak yapıyor...

Cumartesi - Pazar iki günlük zorunlu sokağa çıkma yasağı 31 il ve bağlı ilçelerde uygulanırken, Didim'de de izinli görevliler hariç bu yasağa hasbelkader uyulmaya çalışıldı... Uymayanlar da vardı gerçi, onlara da gerekli cezalar yetkililerce kesildi...

Bu sabah haftanın ilk günü ve emeklilerin maaş dağıtım günlerinden biri olduğu için yine sabah saatlerinden itibaren banka önlerinde büyük yığılmalar vardı... Bu yığılmaların içinde maske takan da vardı, maske takmayan da... Hatta ve hatta hiçbir şeyi kafayı takmayan da... Ben onlara "UMURSAMAZLAR" adını taktım...

Bu "UMURSAMAZLAR" içinde kimler kimler yoktu ki... Sadece maskesizler de değil...

Sokakları dolduran yaşları 20'den ufak ama BÜYÜK'lenen gençler mi istersin, kolkola girmiş yollarda gülücük dağıtarak yürüyen sazende güzeller mi istersin, yüzündeki tüyleri 11'e 11 maç yapan, arabasının arkasına korona ile ilgili yazı yazmış, müziğini açmış hava atarak gezinen yeni yetmeler mi istersin.

Neler yazmış bu yeni yetmeler  arabalarının arkalarına derseniz: .. "Aşkın bana hız verir, covid bize vız gelir..." "Korona oldum uleyn, ela gözlümün nazına"...

Sabah saatlerinde sosyal medya üzerinde gezinti yaparken Didim Belediyesi'nin Facebook sosyal paylaşım sayfasında Başkan'ın imzasıyla DUYURU yazısına denk geldim. Daha sonraki saatler bu yazı nedense birden bire kaldırıldı...

Bu DUYURU yazısında deniyordu ki; "Bla bla ilçesinin bla bla  Mahallesinde başlatılan karantina uygulaması nedeniyle Didim'de kurulacak pazarlarımızda bir süreliğine ilçe dışından pazarcı esnafımıza yer veremeyeceğiz... Anlayışınızdan dolayı teşekkür ediyoruz. Sağlıklı günlerde, rengarenk pazarlarımızda buluşmak dileğiyle ... ... "

"Şeytan aldı götürdü, belediye bu yazıyı nereye götürdü?" Yazı neden kaldırıldı? Onu bilmiyorum... Öğrenmek için hemen telefonuma sarılarak,  belediyenin 444 81 09 nolu telefonunu aradım "0" a bağlanıp (Saat: 14.03) oradaki görevli beye konuyu anlattım, endişelerimi  ilettim... O da bana konuyu bilmediğini ve sebebini de bilemeyeceğini söyledi... Çok aydınlandım, çok...

Sonrasında aldı mı beni "Didim'de bir şeyler oluyor ama ne oluyor?" endişesi...

Pazartesi veya Çarşamba günü kurulacak pazarlara gitmeyi düşünmeye başlamışken, kafamdaki soru işaretleri oluştuğundan artık gitmekten vazgeçtim... Zaten 3 haftadır, açık pazarlara gitmedim. İhtiyacımızı  Didim'de şu anda güvenli (!!!) hizmet veren büyük marketlerden birinden sağlıyoruz... "Yine bize markete doğru yol göründü" diyerek, alelacele hazırlanıp, o çok güvenli (!!!) büyük markete ister istemez yeniden gitmek zorunda kaldık.

"N'olmaz n'olmaz 4 günlük sokağa çıkma yasağı ilan olur mu olur"  düşüncesiyle alışverişimizi tamamlayıp hızla eve döndük... (Ben bu satırları yazarken Cumhur'un BAŞKAN'ı da 4 günlük açıklamasını yapıyordu...) İyi ki yapmışız bu alışverişimizi... İki gün (Salı-Çarşamba) şimdi her yerde alışveriş çılgınlığı yeniden yaşanacak... Bu yoğunluktan yırttık kendimizi...

Eve ve giriş çıkışlarımızda yeni ritüellerimiz de var artık... Maske tak, ellerine kolonya sür. Markete git, dezenfektan ile ellerini temizle. Kasaya gel, para verip üstünü aldıktan sonra ellerini kolonyala. Eve gel kapıyı açmadan önce ellerini bir kez daha kolonyala. Eve girdikten sonra aldıklarını dikkatlice sterilize et... Sonra hemen duşa gir. Bla bla bla... Bla bla bla... (Hepimizin bla'ları kendine has, ben ritüellerimi nerdeyse toteme bağlayacağım...)

Biz "UMURSAYAN"lar bunları yaparken, o "UMURSAMAZLAR" takımı Didim sokaklarında cirit atmaya devam ediyor... Attıkları CİRİT'ler, bumerang etkisiyle hepimize hastalık ve özgürlüklerimizin kısıtlanmasıyla bize misliyle geriye dönüyor... Bilesiniz!..