“Didim'in suyu bir gün bittiğinde!..” diye başlık atmıştım
yazıma. Yazımın sonuna geldiğimde bambaşka bir konu karşıladı beni. Bu yüzden böyle bir başlıktan
vazgeçip, yukarıdaki başlığı
attım yazıma...
Geçenlerde oturduğum evin
hidroforu arızalandı. Neyse hemen tamirci çağrıldı ve kısa sürede tamir edildi ve
yaklaşık 2 bin küsur lira para ödendi...
Peki Didim'de iki - üç katlı evlerin üst katlarına su çıksın diye hidrofor
gerekli midir? Suyunu zengin kaynaklardan sağlayan başka bir yerleşim yerinde olsa
gelen su basınçlı geleceği için hiç gereği yok bence... Ancak burası su fakiri Didim…
Didim'de su, 32 adet kuyudan çıkarılıp ilçeye dağıtıldığı için bazı yerlerde
hidrofor gerekiyor(muş)!.. Bunu diyen ben değilim, Didim'deki hidrofor ve güneş enerjisi kurulumu
yapan esnafların çoğu aynı fikirdeler...
Edindiğim bilgiye göre Didim'deki ASKİ'ye ait kuyuların tamamı
Mavişehir bölgesinin arka
taraflarına denk geliyormuş... Oralardan su yaklaşık 60 ile 120 metreden çıkarılıp, Didim'in içine getiriliyormuş...
Ayrıca Didim içinde bazı özel sitelerin ve evlerin
kendi su kuyuları varmış, onlar da yeraltı suyunu hidroforlarla çekip, hane halkına
dağıtıyorlarmış...
Aydın ASKİ'nin geçenlerde müjdeli bir haberi daha
vardı yerel gazetelerin çoğunda... Didim'e 5 adet yeni su kuyusu açılacağı ile ilgiliydi bu
haber...
Bu elbette sevindirici bir gelişme. Çünki günden güne büyüyen Didim'e ne 32 kuyudan su yeter, ne de 37
kuyudan su yeter... Zaman içinde bir çok kuyu daha açılır bu gidişle...
Sosyal medyadan bir arkadaşımız kendi sayfasından şöyle bir soru sormuş... "İstanbul’da suyun metre küpü 4.84 tl iken, Didim'de aynı miktar suyun 8.76 tl olmasının mantıklı
bir nedeni var mıdır?" diye.
Arkadaşımızın bu sorusunun yanıtı çok basit...
İstanbul'daki su kaynakları barajlar, göletler, göller,
ırmaklar vs.. vs..
Hatta bu kadar da su yetmiyor koca Megakent’e, taaa Sakarya'dan bile İstanbul'a
borularla su getiriyorlar... Hatta bir ara tüm çevrecileri ayağa
kaldıran projesi vardı İSKİ'nin, o projeyle Bulgaristan
sınırındaki Rezve Deresi’nden İstanbul’a su getireceklerdi. Kırklareli İğneada
Longoz Ormanları’nı tahrip edeceği gerekçesiyle tepki alan projeyi
Karamandere’de bir baraj projesine çevirdiler. Bu projeyle 118 milyon m3/yıl
kapasiteli Karamandere Barajı’nın da DSİ tarafından planlama çalışmaları günümüzde
devam ediyor. Bu planlama ve proje çalışması sonucu Rezve Deresi’nden de yıllık
235 milyon m3 su almayı planlıyormuş İSKİ… Tabii ki su kaynakları böyle bollaşınca İstanbul’daki
suyun metreküp fiyatı elbette suyunu
kuyudan çıkaran yerlere göre (Didim’e göre) daha
ucuz oluyor...
Yukarıdaki satırlarda Didim'de 32 kuyudan su çıkarılıyor demiştik. Şu anda mevcut
kuyulara 5 yeni kuyu daha ekleniyor da demiştik... Bu rakamlar resmi
ASKİ bilgisiydi...
Didim'deki (içilemeyen) suyun metreküp fiyatının pahalı
olmasının başlıca sebebi 60 metreden veya 120 metre derinlikten büyük maliyetlerle çıkarılması. Bu maliyetlerin en
başında o kadar derinlikten çekilen su için harcanan elektrik
parası... Diğer tüm giderler gibi, onun parası da Didim halkından
tahsil ediliyor büyük ihtimalle...
Yaz aylarında su harcamalarımız bir kat
daha arttığı için verilen para da
ceplerimizi yakıyor her ay...
Ancak benim endişelerim bambaşka bir şey
için...
Gerek Didim içinde, gerekse de çevresinde kaya ve kayaç araziden
çıkarılan su yüzünden dipsuları ne yazık ki günden güne azalıyor ve nerdeyse bitmek üzere...
Çünki kış aylarında yeterince yağış da almıyor Didim... Yakın gelecekte artan nüfus yüzünden 120
metreden değil de belki 250 metreden su çıkarılmaya başlanacak...
Ve bir gün yeraltı suları tamamen
çekilip bittiğinde Didim ne yapacak? Derinlerden su çıkarıldıkça maliyetler arttığı için suyun fiyatı da
artacak haliyle...
Bununla da bitmiyor endişelerim...
Suyu boşalan kaya ve kayaçların altı boşalacağı için OBRUK'lar açılma ihtimali var. Tıpkı Konya Ovası'nda
açılan OBRUKLAR gibi...
Haberlerden hatırlayın… Konya Ovası'nda aşırı sulama nedeniyle yeraltı suları çekildiği için olur olmaz yerlerde büyük obruklar açılıyor... Ya yarın öbür gün aynı şey Didim'de de
olursa ne olacak? Bunu yetkililer düşünüyorlar mı acaba?
Umarım Didim'e yakın çevrelerden su takviyesi olur bir gün... Ve Didim susuz
KIŞ'lar ve YAZ'lar geçirmez gelecekte... Turizm kenti olmak için
çabalayan Didim'in yetkilileri bunu da düşünüyorlardır umarım...
Şu tekerleme gibi cümleyi hiç akıldan çıkarmamak gerekiyor: “SU'suz yaz olmasın, Didim turizmsiz kalmasın!..”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Nasıl yazımı beğendiniz mi? Yorum bırakarak benim gelişimime katkıda bulunabilirsiniz... Şimdiden katkınız için teşekkürler... Sevgiler ve saygılar... Ertan Yurderi (kocayurek)