Et fiyatlarının son zamanlarda yüzde yüzlere varan artışının sebeplerini araştırmacı gazeteciliğimi kullanarak buldum sonunda...
Önüme çıkan herkese aynı soruyu sorunca enteresan cevaplar aldım...
Böylece halkın "et fiyatları neden artıyor?" düşüncesi de ortaya çıkmış oldu...
Kamuoyuna ilgiyle ve de bilgiyle duyurulur...
- İnek nerde?
- Dağa kaçtı
- Niye?
- Bilmem...
- İnek nerde?
- Kocaya kaçtı...
- Kocası nerde?
- Kasapta et oldu...
- İnek nerde?
- İçime kaçtı
- İnek nerde ?
- Dağa kaçtı..
- Dağ nerde?
- İneğe kaçtı...
- Sivrisinek nerde?
- İnek olacak o.
- Hayır, o şerefsiz soktu, kaçtı
- İnek nerde?
- Dağa kaçtı
- Dağ nerde?
- Bak, şimdi şu ilerdeki tabelayı görüyorsun ya, ordan sola dönüyorsun...
- İnek yeydee?
- Yerde..
- Ben de onu diyorum yeydee?
- Abi yerde işte..
(Bu diyalogda bir yerde hata var ama anlayamadım gitti.. Anlayan varsa bir adım ileri gelsin...)
- Buzağı nerde?
- İnek olacak abicim o..
- O da büyüyünce inek olacak, yetişecek, büyüyecek.. Sen benimle dalga mı geçiyorsun?
- Pardon abi ya... Onu demek istemedim
- İnek nerde?
- Dağda...
- Dağ nerde?
- Allahım ya... Abicim herşeyi bana soruyosun bir şeyi de kendin bil ya...
- Mehmet koş oğlum koş... Bizim ineği Şaban'ın oğlu elliyor, sonra belleyecek galiba...
- Nerdeeee?
- Oğlum sen de amma yalama oldun ha, her b*ka koşuyorsun, şaka yaptım...
- İnek nerde?
- Dağa kaçmış Dadaloğlu ile evlenecek, mutlu olacaklarmış...
- Onlar evlenemez, kardeş onlar, kardeş...
- İnek nerede?
- Benim hiç ineğim olmadı ki?
- Abi burası kocayüreğin blogu, sen yanlış blogdasın galiba...
- İnek nerede?
- Dötümde... Ne bileyim ben ya, tövbe tövbe...
- İnek nerede?
- Ne bileyim Hasan... En son yan cebimdeydi... Belki kilotuma kaçmıştır...
- İnek nerde?
- Dağa kaçmış?
- Aaa, essahdan mı diyon?
- Hee essahdan diyiyom...
- Dağ nerde pekii?
- Zıkkımın kökünde...
- Zıkkımın kökü nerde pekii?
- Ebenin ............
- Sarı İneeek nerdesin?
- Sensin lan inek. Eşek herif, hatta eşşoğlueşşek herif.. Ne bağırıyorsun kulağımın dibinde... Babanın uşağı mı var he... Az önce "mööö, möööö, möööö" dedik ya... Duymuyor musun?
- İnek nerede?
- Dağa kaçtı...
- Dağ nerde?
- Yandı bitti, kül oldu..
- Peki balta nerde?
- Şimdi bir şey söylerdim ama... Sen anladın onu...
- İnek nerede?
- Hangi inek?
- Sütçü imamın ineği?
- Ne yapacaksın onu?
- Sen bana bir söyle hele...
- İneğe de, sana da... Ne bileyim ben... Çektir git...
- İnek nerede?
- Alp dağlarına gitti.
- Ne yapacak oğlum orada inek?
- Kaymaya gitti abi bir grup arkadaşıyla...
- Zıçtın caaanım hikayenin içine?...
- İnek nerede?
- Bak son kez söylüyorum. İnek elimizde... Eğer bir daha görmek istiyorsan, yarın saat 13'te Taksim gezi parkına 1 milyon dolarla gel...
- Ne diyorsun sen ya...
- İnek nerede?
- Hay inek kadar başına taş düşsün e mi...Burdayım işte. Ne var, ne var yine?
- Yok bir şey... Ne kızıyorsun ya...
- İnek nerede?
- Dağa kaçtı...
- Dağ nerede?
- ....
- Dağ nerede?
- ....
- Dağ nerede beeeeeeee?
- Abi, diyaloğu unuttum ben ya...
- Hay salak...
- İnek nerede?
- Hangi inek?
- Geçen kurbanda aldığımız inek?
- Oğlum yedik ya onu...
- Aaa, nasıl kıydık biz onaaa ya...
- Huuu, komşu, komşu...
- Oğlun geldi mi?
- Geldi.
- Ne getirdi?
- Incik boncuk.
- Kime kime?
- Sana bana.
- Başka kime?
- Kara kediye.
- Kara kedi nerde?
- Ağaca çıktı.
- Ağaç nerede?
- Balta kesti.
- Balta nerede?
- Suya düştü.
- Su nerede?
- İnek içti.
- İnek nerede peki?
- Ay yeter çenebaz kadın... Sus artık bir ya... Çocuğu uyutacağım...
- Öküz nerede, öküz?
- Sen kimsin ki... Ben onun karısıyım, buyrun...
- Haa şekerim sen miydin, ben öküzün sevgilisiyim...
- Seni ahlaksız inek, utanmıyor musun buraya kadar gelmeye kaltak...
- İnek nerede?
- İnek deme ona. Alınıyor. Bir adı var onun... Sarıkız diyorlar ona...
- Hani "ben trenle evleneceğim aşık oldum trene" diyen salak mıydı o?
- Evet, ne yapsın kızcağız... Aşık olmuş...
- İnek nerede?
- Sevişiyor şu anda hayırdır?
- Küççük bir işim vardıydı da emmi...
- Git ahıra... Eşek boşta şu anda... Sen onu al...
- İnek nerede Salih usta?
- Sevişiyor hanımım, ahırda...
- Ayıptır Salih usta... Bari çiftleşiyor, ya da seks yapıyor falan de...
- Seks sevişiyor hanımım...
- İnek deme ona. Alınıyor. Bir adı var onun... Sarıkız diyorlar ona...
- Hani "ben trenle evleneceğim aşık oldum trene" diyen salak mıydı o?
- Evet, ne yapsın kızcağız... Aşık olmuş...
- İnek nerede?
- Sevişiyor şu anda hayırdır?
- Küççük bir işim vardıydı da emmi...
- Git ahıra... Eşek boşta şu anda... Sen onu al...
- İnek nerede Salih usta?
- Sevişiyor hanımım, ahırda...
- Ayıptır Salih usta... Bari çiftleşiyor, ya da seks yapıyor falan de...
- Seks sevişiyor hanımım...
- İnek nerde?
- Kayboldu...
- Neden birden bire kayboldu?
- Birileri yine bir şeyler çeviriyor da ondan... En kaliteli ineklerimiz başka ellerin oluyorlar... Fiyatları beter oldu... Fakir fukarayı geçtik zaten, onlar ayda 100 gram et görseler seviniyorlar garipler... Kısacası artık kimse onları kasapta göremez ve yiyimez oldu...
- Peki bu masalda bir tuhaflık yok mu? Böyle mi anlatılıyordu?
- Hayır... Bu masal böyle değil, böyle de devam edemez... Birileri ağırlığını koyması lazım, bu gidişatı ve sömürüyü düzeltmesi lazım...
Şaka bir yana...
İnekler, öküzler, davarlar, sığırlar ve eti yenmeyecek ama bizim haberimiz olmadan yedirilen çeşitli hayvan türleri hepinize selam olsun...
Sizler bir şekilde et, kıyma, kuşbaşı vs.. vs.. olup masamıza kadar geliyorsunuz, bizler de sizleri afiyetle yiyip midemize indiriyoruz...
Kesilmemek, yenilmemek sizin elinizde değil... Dünyanın bir kuralı bu...
Bu kural devam ettiği sürece, sizlerin eti, masalarımızdaki en nadide yerini her zaman alacak...
Günün birinde türleriniz yitip yok olduğunda, bu insanlar ne yapacak hiç bilmiyorum...
Bazılarınızın öldürülüş şekli hiç içaçıcı değil, bazılarınız ise çeşitli işkencelerle öldürülüyorsunuz... Bunlara şahit oldukça neredeyse vejeteryan olasım geliyor...
Şu an ülkemizde etlerinizin fiyatı almış başını gidiyor...
Biliyorum ki bunun başlıca sebebi komşu ülkelere daha ehven fiyatlarla sizi satmış olmaları... Bizlerin masaları yerine, oralardaki insanların masalarını süslüyorsunuz artık...
Bir de bu ülkedeki gizli enflasyonu görmezden gelenler var... Etlerinizin fiyatı geçen seneye göre tam tamına yüzde yüz arttı...
Pinpon topunun, ne bileyim 4x4 ciplerin tekerleklerinin yıllık enflasyonunu hesaplayanlar, milletin en acil ihtiyacı olan et fiyatlarının enflasyon hesabını bir türlü yapmıyorlar...
Ha bire milletin gözünün içine baka baka yalan söylemekten kendilerini alıkoyamıyorlar... Bununla övünüyor, bununla gururlanıyorlar...
Oysa biz biliyoruz ki... Bizlerle bütünleşmek adına, sizler bu ülkede kalsanız, burada beslenip, burada semizlenseniz fiyatınız çok daha ucuzlayacak...
Ama heyhat!.. Sizi bize illaki yedirmemek isteyenler de var bu ülkede... Kısa yoldan köşe kapmaca ve dönmece isteyenler insanlar var...
Sizlerin yerini bundan böyle kanguru, bizon, at, eşek eti alır. Söylemedi demeyin... Onlara yerinizi kaptırmadan hakkınızı arayın... Ve bu ülkenin büyükbaş hayvanları olarak ağırlığınızı artık ortaya koyun...
Biz de sizi o güzel tekerlemelerle hatırlamaya devam edelim...
- İnek nerde?
- Dağa kaçtı?
- Dağa ne oldu?
- Yandı bitti, kül oldu...
Ertan Yurderi
Acaba herkes bir şeyler anladı mı dersiniz?
YanıtlaSilSüt,Et ve ihanet
http://ahmetdursun374.blogcu.com/sut-et-ve-ihanet/6984472
Yine de bıkmadan anlatmak gerek.
Ahmet Dursun