“Umutlar içine hapis olmadan yaşamak nasıl bir şeydir?” diye 2012 yılında yukarıdaki bu paylaşımımla birlikte Facebook'ta bir soru sormuş ve bir dost şöyle yanıtlamıştı beni...
“Kendimi bağladığım her umut bir bir parçalara ayrıldı ve bir gün fark ettim ki orası da benim hapishanemmiş. Şimdi ise hiç kimseye ve hiç bir şeye umut bağlamadan anlık yaşamasını öğreniyorum ve artık hayal kırıklığı yaşamıyorum. Çünkü artık hiç kimseden bir şey beklemiyorum. Ama bu sürecin sonunda bütün evrene güven süreci başlıyor ki bunu izlemek çok keyifli bence.”
“Umutlar içine hapis olmadan yaşamak nasıl bir şeydir?” diye aradan geçen onca seneden sonra bugün bir kez daha soruyorum yeniden kendime ve BEN’liğim şöyle yanıt veriyor artık bu soruya;
Umutlar içinde hapis olmadan yaşamak, kişinin içsel özgürlüğünü ve yaşama sevincini deneyimlemesi. Bu durumda, umutlar insanın hayatına yön veren güçlü motivasyon kaynakları ve insanın iç dünyasında olumlu duygulara ve beklentilere kapı açıyor.
Umutlar içinde hapis olmamak, geleceğe umutla bakabilmek ve olumlu beklentilerle ilerleyebilmek anlamında. Kişi, hayatın zorluklarına rağmen umut dolu bir tutum sergileyerek, engelleri aşabilme gücünü buluyor. Bu durumda, umutlar insanın enerjisini ve motivasyonunu canlı tutup, olumsuzluklara rağmen ilerlemeye devam etmesini sağlıyor.
Umutların içinde hapis olmadan yaşamak, olası başarısızlıklara rağmen umutları kaybetmemeyi ve gelecekte daha iyi bir hayatın mümkün olduğuna inanmayı içeriyor. Bu, olumlu düşünce ve iyimserlikle birlikte geliyor. Umutsuzluk ve karamsarlık yerine, umut dolu bir yaşam insanın daha büyük hedeflere ulaşmasını sağlıyor ve yaşamına anlam katıyor.
Ancak, umutların içinde hapis olmadan yaşamak her zaman kolay olmayabiliyor. Hayatta zorluklar ve engeller bulunuyor ve umutları zedeleme potansiyeli oluyor. Ancak, içsel güç, dayanıklılık ve olumlu bir zihniyetle, umutları canlı tutmak ve yaşamı pozitif bir şekilde şekillendirmek mümkün oluyor.
Sonuç olarak, umutların içinde hapis olmadan yaşamak, yaşama sevincini ve motivasyonunu kaybetmeden geleceğe umutla bakmak; insanın içsel özgürlüğünü ve yaşama tutkusunu korumasına olanak tanıyor.
Yazımın alıntı yaptığım dostumun şu son sözü aklıma geliyor: “Umut”lar hapishanesinin içinden kurtulduğunuzda bütün evrene güven süreci başlıyor ki bunu izlemek çok keyifli...
Bence de ... Ya sizce?..
~ E.Y. (kocayurek), 19.6.2023