12 Ağustos 2004 Perşembe

Bugün yolum düştü Hazerfan'a ...



Bugün yolum Hazerfan Havaalanı'na düştü... Sabah şiddetli bir yağmur sonrası öğlene doğru kandırıkçı bir güneş'in ardından yola koyuldum şöyle temiz bir Büyükçekmece Gölü havası alayım diye...

Bu sefer değişik yollardan geçerek Hazerfan'a varmak istedi canım... Yollarda gündöndü (caaanım 'Tadım' marka tuzlu ayçiçeklerinin gerçek adı) çiçek tarlaları, meşhur Trakya Topatan kavun tarlaları ve o tarlarının içine serpiştirilmiş ve tabiatın içine edilmiş güzelim villaları geçtikten sonra, gölün sonuna doğru varan yerde oltalarını kapıp gelmiş, esen sert poyraz rüzgarına sırtlarını vermiş balıkçılar arasından geçerek efendim sonunda Hazerfan Çelebi Havaalanı'na vardım...

Kapıda izbandut gibi iki yarma pardon iki centilmen beyefendi arasından üzerimizdeki kıyafetlerin içlerine kadar baktırıp kimliklerimizi kontrol ettirerek ve bir de şöyle bir yalan uydurarak "Efendim, uçuş dersi alacaaz da, şöyle bir fiyat neyim konuşacaz da, kimlen yapacaz bu konuşmayı efeeeeem" dedikten sonra içeriye beleş girdik... (O gün konsere beleş gelmeyi düşünenlere söylüyorum o gün de bu yalanı yedirin bakalım da görelim...)

İçeride Cataman ve Cesna tipli uçak müsvettelerinin arasından ve gelecek haftaya konsere gelecek grupların TIR'larıyla çevrilmiş bahçeden geçerek kurulmuş iki dev platformun dış cephesinden geçip, uçuş kulesinin altındaki kafeye benzer yere giriverdik hanım, ben ve kızımla birlikte...

İçerideki hostes hanım "Buyrun efendim, ne şey etmiştiniz?" deyince, ben de "Şey edecektik de, şeyi sormaya geldik" dedim...

Bu "şey"leşmeler sonrası karşımızdaki hostes hatun kurs alacağımızı anladı ve bize oradaki koltuklarda oturmamızı ve yanımıza bu konuda ToptopAir'dan bir beyefendinin geleceğini şey etti...

ToptopAir'dan bir Bey geliverdi yanımıza o da iki Cesna uçağı cüssesindeydi de küçük dillerimizi yutuverecek gibi hissediverdik kendimizi. Allah'tan bu bey eğitmen falan değilmiş... Yoksa o bu cüsseyle uçağı yerden bir metre havalandırsın, ben de Üsküdar'dan vallahi de billahi de Galata Kulesi'ne dikey uçuş yaparım dedim kendi kendime...

Neyse 6.500 dolarcıkmış 45 saatlik bir uçuş eğitiminin fiyatı... Şayet profesyonel olmak istiyorsanız 40.000 dolarcık daha ütülmeniz gerekliymiş.. İş bulma garantisi hem varmış, hem de yokmuş falan... Eh bize göre değil dedik tabii ki de ToptopAir'deki bey'e top sakalımın altından en güzel tebessümümü atarak...

Neyse efendim hafta sonu orada olacaklara şimdiden söyleyeyim dedim.. Hadi yine iyisiniz iyi... Misss gibi göl ve deniz havası alacaksınız, o dev sahnelerde dev sanatçıları neyim izleyeceksiniz... Kafayı bulduğunuzda ve canınız sıkıldığında Cesna'lardan birine atlayıp şöyyyyle bir Boğaz turu yapacaksınız... (Bunun da ederi 200 United States dolarıymış) Yanınıza olta takımlarınızı falan almayı ihmal etmeyin... Karnınız acıkırsa falan gölden yaylı sazan veya tatlı su balıklarını tutabilirseniz şayet, kızartıp afiyetle yiyebilirsiniz... Ayrıca şunu da söyleyeyim ben tam sayamadım ama, yaklaşık 10 adet erkek ve kadın WC'si vardı... Oraya gelmeden önce büyüğünüzü uygun bir benzincide veya evde bırakın, küçüğünüzü dilediğiniz yerde bırakabilirsiniz zaten, serbest. Her yer nasılsa öyle olacak.. Haaa bir de göle sakın bırakmayın... Çünki Büyükçekmece halkı o suyu içme suyu olarak kullanıyor bunu unutmayın aman sakın...

Neyse görüşmemiz kısa sürdü ve çabuk bitti.. Bu arada hava bir karardı, bir karardı.. Bizimkiler hemen buralardan kaçalım, yıldırım falan çarpmasın bizleri dediler... Çünki her yer metal iskelelerle ve direklerle kaplıydı.. Ardından atıştıran yağmurdan kaçarak Hazerfan Çelebi Havaalanı'nı geride bıraktık Vosvos'umuzla birlikte..

İnşallah haftaya hava bugünkü gibi yağmurlu olmaz ve orada güzel bir konserin tadına tam varabilirsiniz...

Evliya Çelebi Tan Tan,
Vosvoslu derKİ Ertan...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Nasıl yazımı beğendiniz mi? Yorum bırakarak benim gelişimime katkıda bulunabilirsiniz... Şimdiden katkınız için teşekkürler... Sevgiler ve saygılar... Ertan Yurderi (kocayurek)