19 Şubat 2005 Cumartesi

Biz yazarları seçerken ...



Biz yazarları seç-erkene;

Karpuz seçer gibi elimize alıp, alttan alttan şaplatarak... (Kesmece yemece bunlar, karpuza gel, gel, gellllll!... diyerekten)

Kavunun iyisini (hani kelek olmasın diye) seçerken altını koklayarak... (Böğğğ, ohşşşş)

Salatalığın (hıyarın) iyisini seçer gibi (Çengelköy hıyarı olması tercih sebebi) ne iri, ne pörsük, diri mi diri ince mi ince, uzun mu kısa mı olduguna bakarak...

Patlıcan seçer gibi mosmor renkli olmasına dikkat ederek...

Pırasa seçer gibi, ince uzun ve beyaz olmasına dikkat ederek...

Lahana seçer gibi (dolmalık ve kapuskalık ayrı dikkat ha) beyaz olmasına ve bol yapraklı olmasına dikkat ederek...

Karnıbahar seçer gibi beyaz olmasına ve bol çiçekli olmasına dikkat ederek...

Kereviz seçer gibi (kokusunu sevmem ya... Iyyyy) beyaz ve dolmalıksa ufak minik, sulu yemeklikse orta hallice, zeytinyağlılık ise genişçe ve yayvanca olmasına dikkat ederek...

Portakal seçer gibi (portakalı soydum, başucuma koydum... koydum... koydum...) kıçının pardon alt tarafının ince delikli olmasına dikkat ederek...

Mandalina seçer gibi çekirdeksiz Kıbrıs mandalinası olmasına dikkat ederek, soyarken ve dilimleri yerken ağızda güzel tat bırakmasına ve bitince de kabuklarını başparmak ile işaret parmağı arasına konan lastikle karşınızdakinin ensesine nişan alarak atılmasına dikkat ederek...

Elma soyar gibi kabuklarını soyarken kopmamasına dikkat ederek... (Kopunca sınıfta kalcem, Hatçe beni sevmiyo, Mehmet bana aşık mı? sorularına dikkat ederek.. Vs... Vs... Vs... şeyleri de siz üretin)

Soğan soyarken ağlamaklı olmak gibi ağlayarak soyulmasına dikkat ederek... Zarlar'ına dikkat edin, delmeyin...

Patatesi soyar gibi soyduktan sonra kararmaması için suya koyup, sonra Solo peçete ve rulo ile iyice kurulanmasına dikkat ederek...

Daha atladığım bilumum zerzevat-ın eşkaliyesine dikkat ettiğimiz gibi...
Şeylere dikkat ederek alırız biz AL'dıklarımızı da derKi'ye de;

Umduğumuzu bulamadığımızda da;
HAM'dı hesabı...

Meyve dalında güzeldir ... Olgunlaşsın, pişsin, ağzımıza düşsün hesabı...
Bir ısırıktan bir şey olmaz, BİZ ısırırsak dişleriz... SAP'larını da gümüşleriz hesabı...
Bir dalda iki kiraz, hadi bu gece bize gel oyna biraz hesabı...

Vs... Vs... Vs... deriz de; bitmez bu sevda... Ve devam ederiz...

Sıkıldım... Ben oynamıyorum gidiyorum... Gİ - diyorum ha... Gi-di-YORUM'a da...

Hey baba TORİK!... Heyyyyy Allahhhhhh!... Arabaya BİN'di... Heyyyyy Alllahhhh!!!...

Yallahhhh, Yallahhhhh, Yallahhhhh!.... hı da çekeriz... (Zılgıt sesleri, çeri başı göbek atmakta!...)

Aslında böyle zamanlarda şu formül de hep etkilidir...

1000 üzeri M (+) Kök L (+) Kök L d (+) Kök L (Nazar etme N'olursun, bir de SEN çalış, ha babam çalış senin de olsun)

Yazı Bitti... Alkışlar... Ve perde...

İmza: Bu ne ya Ertan Baba...

Ertan Yurderi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Nasıl yazımı beğendiniz mi? Yorum bırakarak benim gelişimime katkıda bulunabilirsiniz... Şimdiden katkınız için teşekkürler... Sevgiler ve saygılar... Ertan Yurderi (kocayurek)